Konsantre Kişisel Temizlik Ürünlerinin Önemi
Su, kozmetik sektöründe çeşitli bileşenlerin çözücüsü olarak kullanılmaktadır.
Kişisel temizlik ürünlerinde yaygın olarak kullanılmakta olan duş jeli, sıvı sabun, şampuan ve saç kremi gibi ürünleri yaklaşık 70-90% oranlarında su ihtiva etmektedir.
Su, diğer bileşenlere göre kullanımı kolay ve daha ulaşılabilir olduğu için kozmetik endüstrisinde formüllerin temel kalemi olarak kullanılmaya devam etmektedir. Hem formül maliyetlerinin düşürülmesi hem de kullanım kolaylığı açısından su, kozmetik sektörü dahil olmak üzere birçok alanda yüksek oranlarda tüketilmeye devam etmektedir.
Kaçınılmaz olarak, bu ucuz ve erişilebilir su algısı, suyun harcanabilir ve sınırsız bir kaynak olduğuna dair inanca katkıda bulunmaktadır fakat su sorunu sosyal, ekonomik ve çevresel alanlarda kendini giderek daha fazla hissettirmektedir. Dünya Ekonomik Forumu için 2014 yılında hazırlanan Risk Raporu’na göre su kıtlığı, dünyadaki en önemli üç risk arasında yer almaktadır.
Bu durum, yalnızca su sıkıntısı çekilen havzaları değil, birçok üretim sürecini de etkilemektedir. Artan uluslararası ticaret hacmiyle birlikte su, artık yerel değil küresel bir kaynak olarak kabul edilmektedir. Bu nedenle, tatlı su kaynaklarının sürdürülebilirliği yalnızca sosyal ve çevresel açıdan değil, aynı zamanda ekonominin sürdürülebilirliği
açısından da kritik öneme sahiptir [1].
Yakın gelecekte yaşanması beklenen tatlı su krizinden gıda, tarım, hayvancılık, turizm, ilaç, kozmetik ve birçok sektörün etkilenmesi kaçınılmaz. Bu sektörlerde yaşanan
krizler zamanla insanlığı ve günlük hayatı etkileyecek boyu gelmesi beklenmektedir.
Tatlı su kıtlığı konusundaki küresel endişe yoğunlaşarak artmakta ve bunun önümüzdeki beş yıl içerisinde ilk on çevresel öncelik arasında yer almaya devam etmesi beklenmektedir. 2019’daki %39,3’e kıyasla, üreticilerin %56’sından fazlası 2022 ve 2027 arasında suyla ilgili girişimlere yatırım yapmayı planlıyor. Tüketicilerin de %44’ünden fazlası, su üzerinde olumlu bir etki yaratmak için daha az su kullanmayı hedeflediklerini belirtmiştir. Şekil 1 [2].
Su krizinden etkileneceklerin başında kozmetik sektörü gelmektedir. Bunun farkında olan sektör liderlerinin aldığı önlemlerin başında konsantre ürünler yer almaktadır. Yukarıda da belirtildiği gibi, tüketici alışkanlıklarının değişmesi ve daha duyarlı tüketici algısı ile susuz formüllere olan talep gün geçtikçe artmaktadır.
Küresel konsantre kozmetik ürünlerinin 2022-2028 yılları arasında %10,7 büyümesi beklenmektedir. Dünya genelinde konsantre ürünlerin artması ile kişisel temizlik ve bakım ürün kategorileri pazar büyüklüğünü, bu ürün gruplarının yönlendirmesi beklenmektedir [3].
Konsantre ve susuz kozmetik ürün konsepti Güney Kore’de ortaya çıkmıştır ve 2015’ten bu yana dünya çapında yükselen bir ivme kazanarak üretimleri hız kazanmıştır. Başta çevresel faktörlerden ziyade cilt bakım ve faydaları nedeni ile kullanılmış olsa da yüksek oranda su ihtiva eden ürünlere oranla mikrobiyolojik riskin azaldığı ve daha uzun raf ömrüne sahip olduğu anlaşılmıştır [4].
Konsantre kişisel temizlik ürünleri, yüzey aktif maddelerinin ağırlıkça oranlarının arttırılmış halidir. Böylelikle daha fazla su içeren ürünlere kıyasla daha az miktarda konsantre ürün kullanarak, temizleme ve köpürme performansı normal ürünlere eş değer veya daha üstündür.
Konsantre kişisel temizlik ve bakım ürünleri, tüketicilere ve çevreye çeşitli faydalar sunmaktadır. Ürünlerin temizlik ve bakım performansları değişmeden, üretim
aşamasında kullanılan su miktarları azaltılarak endüstriyel su kullanım miktarları minimum seviyelere getirilir. Bununla birlikte konsantre ürünler için kullanılacak plastik ambalaj miktarı azaltılır, depolama, lojistik ve nakliye zincirleri daraltılarak, iklim değişikliğine
sebep olan karbon salınımı azalmış olur.
Şekil 2’de özetlenen bu avantajlar, konsantre ve susuz ürünleri geleneksel olanlardan daha çekici ve daha çevre dostu hale getirerek, yalnızca müşteriler için değil, aynı zamanda üretici için de geniş bir fırsat yelpazesi sunmaktadır. Susuz ürün konsepti, marka imajını
güçlendirmenin ve daha güçlü bir etik profil oluşturarak, sürdürülebilir iş modeline katkıda bulunarak müşterilerin güvenini kazanmanın harika bir yoludur [4].
Dünya genelinde yaşanan tedarik zinciri sıkıntılarının yanında, yayınlanan raporlar ile anlaşılıyor ki, sürdürülebilir ve çevre dostu ürünlerin ön plana çıkarak tüketici alışkanlıklarının değiştirilmesi gerekiyor. Bunun ile kozmetik sektöründe üretilmekte olan ve yüksek oranda su ihtiva eden formüllerin yerine, daha az veya hiç su içermeyen konsantre ürün grupları pazardaki yerlerini almaya çoktan başladı.
Kaynaklar
[1] http://awsassets.wwftr.panda.org/downloads/turkiyenin_su_riskleri__raporu_web.pdf
[2] https://www.euromonitor.com/article/waterless-beauty-opportunities-beyond-compliance
[3] https://www.grandviewresearch.com/industry-analysis/waterless-cosmetics-market-report
[4] https://www.sciencedirect.com/science/article/pii/S235255092200094X#f0025)
Kübra Demiral - Ar-Ge Proje Yöneticisi (Kişisel Temizlik)
Evyap Sabun Yağ Gliserin A.Ş.
Dr. Aslı Özge Avcı Tuna - Ar-Ge Kategori Müdürü (Kişisel Temizlik)
Evyap Sabun Yağ Gliserin A.Ş.
