İlginç Keşifler ile Dolu Bir seyahat Deneyimi; Kanallar Şehri: Venedik

İlginç Keşifler ile Dolu Bir seyahat Deneyimi; Kanallar Şehri: Venedik
  • 02.01.2020
Gelişen teknoloji ve hızlı kentleşme birçok şehrin ruhunu ve dokusunu kaybetmesine neden oluyor. Ben tarihi dokusu olmayan şehirlerde huzur bulamıyorum. Bir yaşanmışlığın olmadığı kentler bana sıradan geliyor. Bu yüzden gezi planlarımı da bu yönde yapıyorum. Son seyahatimde Venedik’i seçmekle çok doğru bir karar vermişim. Venedik, dokusunu ve ruhunu hala muhafaza eden nadir dünya kentlerinden biri. Hatta Venedik, zamanın ötesinde bir kent. Venedik gezimi “Başka bir dünyaya kaçmak” olarak tanımlıyorum. Kanalların arasında, binlerce yıllık kalasların üzerinde konumlanmış, rengarenk evler, ilk görüşte insanı şaşkına çeviriyor. İlk günkü halinden hiçbir şey kaybetmemiş; zamanın ötesinde, rüya gibi bir kent. Bu rüya kenti birlikte keşfetmeye başlayalım o halde. Adriyatik Denizi’nin bu büyüleyici incisinin halk tarafından anlatılan ilginç bir öyküsü var. Venedik dükü, Hz. İsa’nın göğe çıkışının her yıl dönümünde kadırga ile denize açılarak yüzüğünü Adriyatik’in sularına bırakırmış; bu yüzük Venedik ve denizin simgesiymiş. Böylece deniz ile evliliğini teyit edermiş. Bu seremoninin adı La Sensa; anlamı ise “Gerçek ve sonsuz adına biz seninle evlendik ey deniz”. Venedikliler, M.Ö 1184’te Padova kentini kuran Venetler’in torunlarıdır. Venedik, o dönemde sazlıklarla kaplı bir lagünmüş. Venedikliler, Troya Savaşı’ndan sonra Anadolu’dan göç ederek buraya yerleşmişler. Yazın tuzlaya dönüşen lagünden elde ettikleri tuz ile ticareti geliştirmişler. Şehir, M.S 402 yılında Gotlar’ın istilasına uğruyor. Gotlar tarafından yakıp yıkılan şehirde Veneto halkı bölgeyi korumak için bir çözüm üretiyor. Akarsuyun yönünü değiştirerek lagüne doğru yönlendiriyorlar. Böylece şehrin etrafı sularla kaplanıyor. Bu plan başarılı ile sonuçlanıyor. Oluşan bataklıkta Gotlar daha fazla ilerleyemiyor. Veneto halkının bu savunma mücadelesi sonunda güzeller güzeli rüya şehir Venedik oluşuyor. Gerçekten ilginç değil mi? Bu büyüleyici güzellikteki şehir kazıklar üzerine inşa edilmiş. Veneto halkı suların içinde yaşamayı da başarmış. Ormanlardan topladıkları kütükleri buraya taşıyorlar; çamur odacıklarının arasındaki kanalları derinleştirerek zemini güçlendiriyorlar. Kazıkları çakarak çamurla sıva yapıyorlar. Suların içindeki büyüleyici yaşam başlamış oluyor.

Venedik’in Şehirleşmesi

Venedik şehri Roma imparatorluğu döneminde kurulmuş. İmparatorluk dağıldıktan sonra bir dönem Bizans yönetimine girmiş. Bu dönemde şehir bağımsız olarak büyük bir gelişme gerçekleştirmiş. Orta Çağ ve Yeni Çağ dönemlerinde balıkçılık ve gemi yapımı alanlarında öne çıkmış; ticari bir güç elde etmiş. Bu sayede hem devlet hem de halk zenginleşmiş. Venedik, Rönesans döneminde birçok sanatçıya ev sahipliği yapmış. Bundan dolayı Venedik’te Rönesans dönemine ait çok sayıda sanat eseri bulunuyor. Bu özelliği ile de turizm açısından önemli bir değere sahip.

Venedik’te Olmak…

Venedik’i keşfetmeye önce kanallar arasında gondol gezisiyle başlayın derim. Zira biz öyle yaptık. Padova’dan Venedik S. Lucia İstasyonu’na geldik, istasyondan vapureta’lara binerek kanallar arasındaki o eşsiz güzelliğe ulaştık. Kanalların arasında rengarenk evler, köprüler, sıcak, dar ve samimi sokaklar, her yanı sanat ve tarih ile çevrilmiş meydanlar… Venedik, tam anlamıyla gerçeğin ötesinde bir şehir. Yüzyıllar öncesine ait bir öykünün anlatıldığı bir film platosundaymışsınız gibi hissediyorsunuz. Bu tarihi ve sanatsal ruhu daha fazla yaşamak için rotamızı San Marco Meydanı’na doğru çeviriyoruz.

Aziz Mark Çan Kulesi (Le Campane Di San Marco)

98,6 metre yükseklikteki kulenin zirvesinde altın bir melek duruyor ve kanatları rüzgâr hangi yönden esiyorsa o tarafa dönüyor. Çan kulesi 14 1902 yılında kendi kendine çökmüş; bir zarar yaşanmamış. 10 yıldan kısa bir süre sonra yeniden inşa edilmiş. San Marco'nun çan kulesi içerisinde beş tane çan bulunuyor. Maleficio" Piazzetta'da ölüm cezalarını ilan ediyormuş; ‘'Marangona'' Arsenale'de bulunan marangozların çalışmalarının başlangıcını ve bitişini belirtiyormuş; ‘'Mezzana'' ise öğle vaktinin habercisi; "Pregadi" Senatörlere Ducal Sarayı'ndaki toplantı vakitlerinin geldiğini bildiriyormuş; "Trottera" Venedik asillerini atlarıyla bir geziye davet ediyormuş, böylelikle Palazzo Ducale'deki toplantılarına da geç kalmıyorlarmış. Çan kulisine asansör ile çıkarak Venedik manzarasının keyfini çıkarabilirsiniz.Aziz Mark Çan Kulesi

Ponte Dei Pugni Köprüsü

Antik çağlarda Venedik'te iki grup yer alıyormuş. Castellani ve Nicolotti. Castello'da kentin doğusunda (Arsenal'de çalışanlar) yaşıyormuş. Diğer grup Venedik'in batısında, Mendicoli'nin San Nicholas Kilisesi'nin bulunduğu bölgede yaşıyormuş. 14. yüzyıldan bu yana iki grup Eylül ile Noel arasındaki dönemde "Lotta dei Pugni denilen zırh savaşında birbirleriyle mücadele ederlermiş. Bu mücadeleler özellikle Ponte dei Pugni köprüsünde gerçekleşiyormuş ve şiddetli bir hal alabiliyormuş. Ponte Dei Pugni Köprüsü

Venedik Evleri

Daha önce de belirttiğim gibi Venedik’te evler ahşap kalaslar üzerine inşa edilmiş. Çoğumuz nasıl oluyor da ahşap suyun içinde bu kadar yıl varlığını koruyabiliyor diye düşünüyoruz. Aksine ahşap suyun içinde çürümek yerine sertleşiyor ve daha sağlam bir hale geliyor. Denizin dibindeki kumu da geçerek iyice balçığa ve derinlere saplanması zemini sağlamlaştırıyor. Gondol gezisinde gözünüzü kapatıp bu renkli ve şirin evlerde yaşadığınızı hayal edin. Venedik Evleri

Kilise Kuleleri (Campanili)

Eskiden kilise kuleleri, saatleri belirtmenin ve inananları dine çağırmanın yanı sıra gemiler içinita deniz feneri olarak da kullanılıyormuş. Örneğin, St. Mark'ın çan kulesi, ışık yansıtıcı kağıtlarla kaplıymış ve fenerler haricinde kuleler de yangınları kontrol etmek için kullanılmış. Kulelerin üstünde "guardie del fogo" yangın muhafızları bulunuyormuş. Arazi temelleri çok sert bir yapıya sahip olmadığı için birçok kilise kulesi çapraz duruyor. Kısa Kısa Venedik • “Kanallar Şehri”, “Sular Şehri” ve “Maskelerin Şehri” olarak bilinir. • Adriyatik Denizi’nin kıyılarında İtalya’nın doğusunda bulunur. • 118 adacık üzerinde 170 kanal, 400 köprü bulunur. • Venedik Karnavalı: Her yıl yapılıyor. 40 gün sürüyor ve mükemmel maskeleri ve görüntüleriyle ünlü. 1268’den itibaren kutlanan Venedik Karnavalı'nın temeli aslında Pagan kültüründe baharı karşılamaya dayanıyor. Karnaval esnasında takılan maskeler çok eski zamanlara dayanan gerçek bir işçilikten doğmuştur.

Ne Yemeli?

• Pizza, makarna ve risotto üçlüsü, • Cicchetti, ekmek üstü atıştırmalıklar, • Kruvasan, • Lezzetli atıştırmalıklar, • Deniz ürünleri, • Venedik usulü et köftesi “Polpette”, • Spaghetti In Nero Di Seppia: Domates sosunda pişirilen mürekkep balığı, • Risi i Bisi, • Tiramisu, • Gelato. Hazırlayan: Nükhet Sezer  

Yazıyı Paylaş