İzocam Genel Müdürü Sayın Levent Gökçe ile Röportaj

İzocam Genel Müdürü Sayın Levent Gökçe ile Röportaj
  • 30.01.2018

İzocam Genel Müdürü Sayın Levent Gökçe ile keyifli bir röportaj gerçekleştirdik. Gökçe, firmalarının proje ve çalışmaları ile ilgili önemli bilgiler paylaştı.

2017 yılı sektör ve firmanız açısından nasıl geçti, genel değerlendirmelerinizi açıklar mısınız?

Dövizdeki yükseliş, Türk Lirası’ndaki değer kaybı, seçim öncesi yaşanan belirsizlik ve ihracat yaptığımız pazarlardaki istikrarsızlıklara rağmen 2017 yılını satış olarak beklentilerimizin üzerinde devam ettiriyoruz. Bu yılı %20’ye yakın bir büyüme ile bitireceğiz. Bu yıl Ar-Ge çalışmalarımız sayesinde 2017’nin yaz aylarında, hafif ara bölmelerde kullanılmak üzere geri dönüşümlü malzemeler kullanarak, yeni bir ürünü, “İzocam Ara Bölme Levhası”nı sektöre kazandırdık. CE ve EUCEB belgelerine de haiz olan “Usta Dostu” İzocam Ara Bölme Levhası, kalitesini uluslararası alanda da kanıtlamış oldu. Farklı kalınlıklarda üretilebilen Ara Bölme Levhası, ara bölme duvarlarda, ısı ve üstün ses yalıtımı sağlıyor; A1 sınıfı yanmaz özelliği sayesinde olası yangınlarda zaman kazandırıyor. Geliştirilen mekanik özellikleriyle ve hafifliğiyle uygulama kolaylığı sağlıyor, nakliye ve depolamada çeşitli avantajlar sunuyor.
İhracat tarafında ise, bugüne kadar 100’ü aşkın ülkede çözüm sunmuş olan ve önümüzdeki 5 yıl toplamda 150 milyon doların üzerinde ihracat yapmayı hedefleyen bir firma olarak, yeni Pazar arayışlarımız bu yılda devam etti. Özellikle Orta Afrika’da pazar arayışlarımız sürdü.
Bu yıl Gana’da bulunan 5 milyon yolcu/ yıl kapasiteli Akra Kotoka Terminal Binası için ürün tedariki sağladık. Akra Kotoka Uluslararası Havaalanı’nın genişletilmesi projesi için Foamboard, İzocamflex ve Taşyünü Levha tedarik ettik. Ürünlerimiz dış cephe yalıtımı, çatı yalıtımı ile elektromekanik tesisat için kullanıldı. Diğer taraftan, Kıbrıs, Ürdün, Lübnan gibi pazarlarda konumumuzu güçlendirmeye devam ettik. Bu pazarlardaki tanıtım ve eğitim faaliyetlerimizi hız kesmeden sürdürdük. Bu yıl sektörümüz açısından en önemli yenilik, 31 Mayıs’da yürürlüğe konulan “Binaların Gürültüye Karşı Korunması Hakkında Yönetmelik” oldu. Şehirleşme ve sanayileşme ile birlikte gün geçtikçe artan ses ve gürültü kirliliği, insanları ruh ve beden olarak zorlayarak, yaşam kalitesini düşürüyor. Gürültü kirliliğinden korunmak için en ideal yöntemlerden biri ise “yalıtım”… Doğru malzeme ile yapılan kalın yalıtım uygulamaları ile hem ısı kayıpları hem de olası bir yangın halinde azami ölçüde can ve mal kaybı önlenebiliyor. Kalın yalıtım uygulamaları, ses geçirgenliğini azaltıyor ve hem dış gürültülerden hem de komşu daire veya binadan gelebilecek gürültülerin evin içine girmesini engelliyor. Yönetmelik, sanayi dışındaki binaların her türlü duvar ve döşeme kesitinin sağlaması gereken minimum ses azaltım değerini (Rw) içeriyor.

2018 yılından beklentileriniz nelerdir?

2018 yılını hem ciro hem de karlılık tarafında büyüyeceğimiz bir yıl olarak görüyoruz. Değer kaybeden Türk Lirasının ihracat pazarlarımızda bize avantaj sağlayarak ilave satış miktarları getireceği düşüncesindeyiz. Fakat 2018 yılı ve sonrasında bizim için en önemli konunun kapasite imkânlarımızın kısıtlı olduğu ürünlerde yapmak zorunda olduğumuz yatırımları öncelikli olarak tamamlamak olduğunu söyleyebiliriz. 2018 yılında atacağımız adımların bize sürdürülebilir bir büyüme ve rekabet avantajı sağlayacağına inanıyoruz. Sektör açısından baktığımızda, küresel ısınmanın büyük bir tehlike olduğu günümüzde enerji verimli binaların her geçen gün hem dünyamızın korunması hem de ülke ekonomisi için oldukça önemli bir yer tutacağı düşüncesindeyim. Zaten “Türkiye Cumhuriyeti, 1/CP.19 ve 1.CP/20 sayılı kararlar uyarınca, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesinin (BMİDÇS) 2. maddesinde yer alan temel hedefini sağlamaya yönelik olarak beyan edilen ulusal katkısı (NDC) ve yürütülmesi öngörülen plan politikalar” ve hazırlanmakta olan “Ulusal Enerji Verimliliği Eylem Planı”nın çıktıları da bu düşüncemi kanıtlar nitelikte... Özellikle NDC be yanında yeni yapılan konut ve hizmet binalarının Binalarda Enerji Performans Yönetmeliği’ne uygun enerji etkin olarak inşa edilmesi gerekliliği, binalarda Enerji Kimlik Belgesi oluşturularak enerji tüketimlerinin yıllara bağlı olarak azaltılması zorunluluğu vurgulandı, NDC’de yer alan hedeflere ulaşılması için Yeşil bina ve sıfıra yakın enerjili ev tasarımlarının yaygınlaştırılması ile enerji ihtiyacının minimuma indirilmesinin öneminin altı çizildi.
İşte bunları gerçekleştirebilmek için önümüzdeki yıl yalıtım ve tasarımdan uygulamaya yenilikçi sürdürülebilir yaklaşımlar daha çok gündemimizi meşgul edecek.
Önümüzdeki yıl BEP ile ilgili yeni gelişmeler olmasını bekliyoruz. Güncel BEP ile birlikte önümüzdeki 10 yılda mevcut binalarda da enerji verimliliği önlemleri ile yalıtım seviyelerinin artacağını, sektöre ve ülkemize büyük katkıları olacağını ön görüyoruz. BEP ülkemiz için kuşkusuz son derece önemli bir adımdır. Ancak BEP’in tüm detaylarının ve denetim mekanizmalarının,tüm işlerliği devreye sokularak uygulanması büyük  önem taşmaktadır. Bu yönetmelikte geliştirilmesi gereken hususların tekrar gözden geçirilerek bir an önce tamamlanması gerekmektedir. 2018 yılında son yıllarda yapı sektörünün gündemine oturan kentsel dönüşümün etkilerinin süreceğini de söyleyebiliriz. Kentsel dönüşüm, enerji verimliliği için  büyük bir fırsat olduğunu her platformda dile getiriyorum. Bu süreçte ince ve kalitesiz yalıtım malzemesi kullanılmasını engellemek için denetimlerin yoğun biçimde uygulanması gerekiyor. Daha kalın yalıtım malzemesi kullanımı, sistemdeki diğer maliyetleri yükseltmeden, tasarrufun orantılı bir şekilde artırılmasını sağlıyor. Ülkemizin sağlıklı çevre ortamına kavuşması için kentsel dönüşümün doğru değerlendiriliyor olması gerekiyor. Kentsel dönüşümde yapılacak binaların enerji tüketimlerinin daha fazla sınırlandırılması; AB’nin 2020 hedefleri gibi Türkiye’nin de İklim Değişikliği Ulusal Eylem Planı ve Enerji Verimliliği Strateji Belgesindeki hedeflerini destekleyecek, yenilikçi uygulamaların yaygınlaşmasını sağlayacaktır. Avrupa Parlamentosu yayımlanan Binalarda Enerji Performansı direktiflerine göre 31 Aralık 2020 tarihinden itibaren bütün yeni binalar sıfıra yakın enerjili bina olacak. Ülkemizin de daha gecikmeden bu tür yenilikçi yaklaşımlarla geleceğini enerji etkin şekillendirmesi önem arz etmektedir. Kentsel dönüşümün önümüzdeki yıl bu kapsamda ele alınması daha çok gündeme gelebilir.        

Yazıyı Paylaş