Türkiye, “Çin'e Alternatif Tedarikçi Ülke” Olarak Öne Çıkabilir

Türkiye, “Çin'e Alternatif Tedarikçi Ülke”  Olarak Öne Çıkabilir
  • 28.04.2025

ABD Başkanı Donald Trump’ın uygulamaya koyduğu yeni ithalat tarifeleri, küresel ticaret dengelerini derinden etkilerken, Türkiye’ye de önemli rekabet avantajları sundu. ABD’nin 185 ülkeye uyguladığı ithalat tarifeleri arasında en düşük oranlardan birinin Türkiye’ye verildiğini söyleyen PLASFED Başkanı Ömer Karadeniz, bu durumun Türkiye’ye ihracat ve yatırım açısından büyük bir avantaj sunacağını belirtti.

ABD’nin Çin’e ve Asya ülkelerine yüksek vergi uygulamasının, Türkiye’yi alternatif tedarikçi konumuna taşıdığını ifade eden Karadeniz, “Plastik sektörü ise bu süreçte kilit sektör olarak öne çıkıyor” dedi. 

ABD’nin 2025 yılı itibarıyla uygulamaya koyduğu gümrük vergileri, küresel ticaret dengelerini önemli ölçüde etkilemeye devam ediyor. Başkan Donald Trump’ın aldığı kararlar doğrultusunda, çeşitli ülkelere ve ürün gruplarına yönelik farklı oranlarda tarifeler getirildi. ABD, 5 Nisan itibarıyla tüm ülkelerden ithal edilen ürünlerden yüzde 10 gümrük vergisi uygulamaya başladı. Bazı ülkeler için bu oran çok daha yüksek olarak belirlendi. 

185 ülkeye yönelik ithalat tarifeleri içeren bu yeni kararnameyle küresel ticarette taşlar yerinden oynarken, Türkiye ise düşük vergi oranı sayesinde stratejik bir avantaja sahip oldu. 

ABD'nin Çin’e ve diğer Asya ülkelerine uyguladığı yüksek gümrük vergilerinin, Türkiye'nin rekabet gücünü artırmasında önemli bir fırsat olabileceğini söyleyen PLASFED Başkanı Ömer Karadeniz, “Özellikle tekstil, makine, beyaz eşya ve plastik sektörleri bu boşluğu doldurma potansiyeline sahip. Yaklaşık 45 sektöre dolaylı yönde hizmet veren plastik sanayi, bu süreçte kilit bir rol üstlenebilir” dedi. 

“Türkiye için stratejik bir fırsat”
ABD’nin uyguladığı bu yeni tarife rejiminin kısa vadede küresel enflasyonu tetikleyebileceğini söyleyen Karadeniz, ancak Türkiye açısından bakıldığında, bu ortamın hem ticari iş birlikleri hem de ekonomik büyüme açısından önemli kapılar aralayabileceğini ifade etti. Rekabetçilikte ön plana çıkmak ve bu fırsat penceresini iyi değerlendirmek gerektiğine işaret eden Karadeniz, bu gelişmelerin Türkiye'nin ihracat rotasını yeniden şekillendirebileceğini söyledi. 

ABD’ye en çok ihracat plastik sektöründen geldi
Türkiye’nin ikinci büyük ihracat sektörü olan kimya endüstrisi 2024 yılında ABD’ye 1,5 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdi. 2025’in ilk üç ayında ise kimya ürün grupları içinde yer alan plastik endüstrisi, ABD’ye en çok ihracat yapan sektör olarak ön plana çıktı. Konuya ilişkin açıklama yapan PLASFED Başkanı Karadeniz, şunları söyledi:

“ABD'nin Asyalı rakiplerimize uyguladığı yüksek oranlı tarifeler, Türk sanayisi için yeni kapılar aralıyor. Özellikle plastik sektörü olarak, bu gelişmeleri yakından takip ediyor ve hızlı aksiyon alarak ihracat hacmimizi artırmayı hedefliyoruz. Bu doğrultuda atılacak hızlı ve kararlı adımlar, Türkiye’nin küresel tedarik zincirindeki konumunu güçlendirebilir.”

Avrupa’da gösterilen ihracat başarısı ABD’ye taşınabilir
ABD’li firmaların Çin’den uzaklaşarak alternatif tedarikçi arayışına girdiğini belirten Karadeniz, Türkiye’nin bu arayışta güçlü bir aday olduğunu vurguladı. Çatı kuruluş PLASFED Başkanı, Avrupa’da gösterilen ihracat başarısının ABD’ye taşınması durumunda Türkiye’nin ihracatını ciddi oranda artırabileceğine dikkat çekti. 

Yazıyı Paylaş