Gökkaya Makina’nın Genel Müdür Yardımcısı Sayın Gürsel Güler ile şirketin gelişim süreci ve sektöre sunmuş oldukları ürünlerle birlikte; Türkiye’de kimya sektörünün durumu ve gelişimi hakkında keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik.
Okurlarımıza kısaca kendinizden ve eğitim durumunuzdan bahsedebilir misiniz?
1962 Karşıyaka-İzmir doğumluyum. İlkokulu Faik Muhittin Adam İlkokulu’nda, ortaokulu Havva Özişbakan Lisesi’nde, liseyi Çınarlı Endüstri Meslek Lisesi’nde, üniversiteyi
Dokuz Eylül Üniversitesi Mühendislik Mimarlık Fakültesi Makine Mühendisliği Bölümü’nde okudum.
Mesleğimle olan beraberliğim 1977 yılında Çınarlı Endüstri Meslek Lisesi’nde başlamış olup, 41 yıldır devam etmektedir. Mesleğimin en büyük özelliği, hiç yılmadan üretmeyi benimseyerek, işimi her seferinde daha çok sevdiren, çalışmalarımın devam ettiği, tükenmeyen enerjiyi hayatıma vermesidir.
Bu nedenle tavsiyem; bu tip meslekleri seçerek sürekli gelişen teknolojiye ayak uydurup daha üretken, daha inovatif düşüncelerle yol alınması sağlanmalıdır.
Gökkaya Makina’nın kuruluşundan bugüne gelişim sürecinden bahsedebilir misiniz?
Gökkaya Makina 1970’te kurulmuş, kalite ve yeniliği kendine ilke edinmiş, müşteri memnuniyetini en üst seviyede tutmayı hedefleyen bir firmadır. Türkiye’de yaptığı yeniliklerle adını duyurmuş ve kalitesiyle sektörün takip edilen firması haline gelmiştir.
Bir adet üniversal tezgahla başlayan imalat sürecimiz, tüm parçalarını bünyesinde işleyebilen, CNC tezgahlarla çalışan bir firma haline gelmiştir.
Bir resim masasında başlayan proje bölümümüz, Solidworks ile her aşamasını kontrol edebilen proje ekibiyle sıfır hatalı üretim sürecine geçmiştir. Gökkaya Makina, proje ve üretim aşamalarında son teknolojiyi kullanan bir firmadır.
Gökkaya Makina başlıca hangi sektörlere, ne tür ürünler sağlıyor? Ürün, marka ve hizmetleri hakkında bilgi verir misiniz?
Gökkaya Makina, boya (inşaat, oto, sanayi, mürekkep, ahşap, bobin, kataforez, epoksi, mastik, çelik macun vb.) ve zirai ilaç (SC üretim) sektörüne makina ve yedek parça hizmeti vermektedir.
Başlıca ürünlerimiz: Yüksek Devirli Karıştırıcılar (Dissolver), Düşük Devirli Karıştırıcılar, Yatay Tip Ezme Makinaları, Basketmill, Presler, Tam Otomatik Kazan Yıkama ve IBC Yıkama Makinaları, Kelebek Karıştırıcılar’dır.
Öte yandan, 2008’de piyasada yaşanan krizle birlikte gıda sektörüne de makina üretmeye başladık. Hem kimya hem de gıda sektörüne hitap eden dolum makinaları üretiyoruz. Önümüzdeki günlerde yeni makina üretimleri de gündemimizde.
Gökkaya Makina olarak yurt içi ve yurt dışı müşteri portföyünüzü artırmak için ne tür çalışmalar yapmaktasınız?
Gökkaya Makina, ISO Kalite Yönetim Sistemine, CE İşaretine ve ATEX Sertifikasına sahiptir. Reklam ve internet aracılığı ile yapılan çalışmalar ve yeniliklerin başarısıyla yurt içi ve yurt dışı müşteri portföyünü geliştirmeyi başarmıştır. İhracat bölümümüzün başarılı çalışmaları ile son 12 senede 27 ülkeye ihracat gerçekleştirmiştir.
Bunlardan bazıları; İngiltere, Almanya,
Hollanda, Çin, Tayland, Güney Afrika ve Hindistan’dır. Ayrıca boya sektörünün yoğun olduğu ülkelerde bayilik konusuna ağırlık vererek desteklemeye çalışmaktadır.
Ar-Ge çalışmalarınız hakkında bilgi verebilir misiniz? Bu kapsamda geliştirdiğiniz özel projeleriniz var mı?
Gökkaya Makina, başta da söylediğim gibi yenilikler yaparak adını duyurmuştur, bu bize ayrı bir sorumluluk yüklemektedir. Son yıllarda boya sektöründe yüksek kapasiteli makinalara talep vardı ama bunlar Türkiye’de üretilmiyordu.
Biz üretmeye karar verdik. Bunun için 2015 yılında TÜBİTAK desteğiyle, yüksek tonajlı boya üretebilen makina imalatını yaptık.
Yaklaşık 1-2 yıldır üzerinde çalıştığımız yeni dispersiyon makinasının deneme çalışmaları çok olumlu gitmektedir, bu makinamızı da 2018’in sonlarına doğru piyasaya sürmeyi hedefliyoruz. Endüstri 4.0 hedefi doğrultusunda, gelecek planlarımızı yapıyoruz.
Üniversal tezgahlardan, akıllı makinalara geçiş yapıp, zamanı daha verimli kullanarak üretim, kalite ve ihracatı artırmayı hedefliyor ve birim zamanda üretilen katma değeri artırıyoruz.
Türkiye’deki boya ve kimya sektörünü nasıl değerlendiriyorsunuz? Sektörün daha fazla gelişmesi için önerileriniz var mı?
Boya ve kimya her ne kadar iç içe kavramlar olsa da, ülkemizdeki durumlarını birbirinden farklı olarak ele almamız gerekmektedir. Geldiğimiz noktada Türk Boya Sanayi Avrupa’nın en büyük 5. üreticisi konumundadır. Kullanılan üretim teknolojileri ve yeni teknolojilere yatırım açısından sürekli kendini yenilemektedir.
Bu perspektifte büyük üreticiler ön plana çıkmaktadır. Orta ve küçük ölçekli firmaların büyük bir kısmı Ar-Ge ve teknoloji yatırımlarına maalesef yeterli kaynak ayıramamaktadır.
Bunun da en büyük nedenleri artan rekabet, finansal kısıtlar ve maliyetlerdir. Şirket birleşmeleri, ortak çıkarlar için birlikte hareket etme bu firmalar için bir çıkış yolu sağlayabilir diye düşünüyorum.
Boyanın içinde olduğu kimya sektörü maalesef boya kadar gelişmemiştir. Türk Kimya sanayiinde faaliyet gösteren irili ufaklı birçok şirket bulunmakta ancak kullandıkları hammaddeler bakımından büyük oranla yurt dışına bağlı çalışmaktadır.
Hemen hemen katma değeri yüksek hammadde üretimi yoktur. Bu sebeple kimya sektöründe dışa bağımlılığı azaltacak, katma değeri yüksek ürünlerin üretimi en öncelikli konulardan biri olmalıdır. Burada özellikle üniversitelere büyük görev düşmektedir.
2018 yılı, hedefleriniz açısından nasıl gidiyor?
2018 yılı, açıkçası beklentilerimizden çok daha iyi gidiyor. İlk 6 aylık rakamlara bakarsak iç piyasa siparişlerinde artış görülüyor. Bunun yanında senelik ihracatımız, ciromuzun %30-%40’ı aralığında olurdu; bu sene ilk 6 ayda %60 oranına yükselmiştir.
İkinci 6 aylık süreçte görüşmekte olduğumuz ciddi projelerin de hayata geçmesiyle iyi bir sene geçireceğimizi düşünüyorum.
İş hayatının stresinden uzaklaşmak adına boş zamanlarınızda neler yaparsınız? Hobileriniz nelerdir?
Spor yapmak, stresten uzaklaşmanın en güzel yöntemidir. Özellikle futbol oynamak olmazsa olmazlarım arasındadır. Vakit
buldukça balık tutmaya giderim.