Gerçekleştirdiğimiz söyleşide, Avrupa Hazır Beton Birliği (ERMCO) ve Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB) Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Yavuz Işık, yapı sektörünün en önemli kurumlarından biri olan THBB’nin çalışmaları ve faaliyetleri hakkında detaylı bilgi verdi.
Okurlarımıza kısaca kendinizden, eğitim durumunuzdan ve profesyonel özgeçmişinizden bahsedebilir misiniz?
İlk, orta ve lise öğrenimimi Ankara’da yaptım. Yüksek öğrenimim için tercihim Makine Mühendisliği oldu. Almanya Siegen Üniversitesi ve Gazi Üniversitesi Mühendislik Fakültesi’nde Makine Mühendisliği eğitimi aldım. Mezun olduktan sonra profesyonel olarak iş hayatına 1985 yılında başladım.
Sonrasında hazır beton, agrega, madencilik ve nakliye şirketleri kurdum, yönettim ve yönetmeye devam ediyorum.
4 yıldır Türkiye Hazır Beton Birliği Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini yürütüyorum. Hazır beton sektörünün temsilcisi ve örnek bir meslek kuruluşu olan Türkiye Hazır Beton Birliğinin başkanlığı görevini yürütmek benim için çok gurur ve mutluluk verici.
Bana emanet edilen bayrağı daha ileriye taşımak için çalışıyorum. 2016 yılında, Birlik olarak 1991 yılından bu yana tam üyesi olduğumuz ve 2014 yılından bu yana da Başkanlık Komitesi’nde yer aldığımız, çok önemli bir organizasyon olan Avrupa Hazır Beton Birliği’nin (ERMCO) Başkanı seçildim. 8 Eylül 2016 tarihinde Almanya’da gerçekleştirilen 24. ERMCO Yönetim Kurulu Toplantısı’nda, 70 delegenin oyları ve Fransa, Almanya ve Türkiye’den temsilcilerin oluşturduğu Başkanlık Divanı’nın kararıyla seçildiğim ERMCO’daki bu görevimizle birlikte bugün, Türkiye Hazır Beton Birliği olarak, ERMCO Teknik ve Sürdürülebilirlik Komitelerinde aktif olarak görev alıyor ve bu komitelerin gündemlerinin belirlenmesinde söz sahibi oluyoruz.
Avrupa’daki gündemleri daha da yakın takip ederek son gelişmeleri ülkemize kazandırıp sektörümüzün sorunlarını da Avrupa’daki kurumların gündemine getirip çözüm bulmaya çalışıyoruz. Böylece, Türkiye olarak Avrupa hazır beton sektörüne yön verirken ülkemiz hazır beton sanayisinin gelişimine de katkı sağlıyoruz.
Bununla birlikte Ankara Sanayi Odası Meclis Üyesi olarak çalışmalarımı sürdürüyorum. Aynı zamanda Ankara Hazır Beton Üreticileri Dernek Başkanlığı ve Yenimahalle Kızılay Dernek Başkanlığı görevlerimi de eş zamanlı olarak yürütüyorum.
Türkiye Hazır Beton Birliğinin (THBB) tarihçesi, faaliyetleri ve etkinlikleri hakkında bilgi verebilir misiniz?
Seksenli yıllarda Türkiye’de hazır beton üretiminin yaygınlaşmasıyla birlikte 1988 yılında Marmara bölgesinde faaliyet gösteren az sayıdaki hazır beton üreticisinin bir araya gelmesiyle "Hazır Beton İmalatçıları Derneği” kurulmuştur.
Bir süre sonra "Hazır Beton Üreticileri Birliği” adını alan dernek, kurucu üyelerin yoğun çalışmalarıyla kısa zamanda üye sayısını ve etkinliklerini artırmış ve 1991 yılında, Avrupa Hazır Beton Birliği’ne (ERMCO) üye olmuştur.
Birliğimiz, sektörümüze ve ülkemize sağladığı katkılardan dolayı 1995 yılında Bakanlar Kurulu kararıyla "Türkiye” sıfatını taşımaya ve ülkemizi yurt dışında temsil etmeye layık görülmüştür.
Birliğimizin ülkemizde kullanılan betonun tamamının kaliteli üretilmesi için yaptığı çalışmalardan en önemlisi Kalite Güvence Sistemini (KGS) kurmak olmuştur. Kaliteli üretimin sağlanması ve standartların uygulanması denetimle mümkündür.
Bu sebeple, 1995 yılında Türkiye’de kaliteli beton üretilmesi için birliğimiz tarafından Kalite Güvence Sistemi (KGS) kurulmuştur. KGS, beton üretim tesislerinin yerinde denetiminin yanı sıra, habersiz ürün denetimleri de gerçekleştirmektedir. Bu sayede tesislerin üretim kalitesinde süreklilik sağlanmaktadır.
Bu yöntemle, şu anda ülkemizde beton üretiminde tek etkin ve verimli denetim KGS tarafından yapılmaktadır.
THBB, denetimden geçmemiş beton üreticilerini birliğe kabul etmemektedir. Bu sebeple THBB üyesi olan tüm hazır beton tesislerinde, AB standartlarına uygun üretim yapıldığının garantisi verilmektedir.
Böylece, ülkemizde üretilen 107 milyon metreküp betonun yüzde 65’inin KGS tarafından denetlendiğini söylemek mümkündür.
Bu oran oldukça yüksektir ancak bizim için yeterli değildir. Amacımız; güvenli yapıları artırmak için bu oranı yüzde yüze çıkarmaktır.
Kaliteli beton üretimi hedefine ulaşmak için eğitim kalitesinin yükselmesi gerekmektedir. Bu doğrultuda Birliğimiz bünyesinde yıllardır, sektöre, çalışanlarına ve beton kullanıcılarına yönelik sertifikalı eğitimler ve seminerler düzenlenerek sektörün kalifiye eleman ihtiyacı karşılanmaktadır.
1994 senesinden bu yana pompa ve transmikser operatörleri, santral operatörleri ve laboratuvar teknisyenleri birliğimizin sertifikalı eğitimlerinden geçmektedir.
Bu eğitimlere bugüne kadar 16 binden fazla kişi katılmıştır. Bu eğitimlerimiz, kalifiye eleman ihtiyacını karşılamanın yanı sıra iş güvenliği ve işçi sağlığına uygun üretime katkı sağlamaktadır.
Birliğimiz bünyesinde, sektör çalışanlarına ve beton kullanıcılarına yönelik eğitimler ve seminerler düzenlenmeye devam ederken, 01 Ocak 2017’de yürürlüğe giren Tehlikeli ve Çok Tehlikeli işler kapsamında belirlenen 48 meslekte belge zorunluluğu nedeniyle Mesleki Yeterlilik Kurumu Kanunu’na göre THBB üzerine düşen görevi yapmış ve Türkiye Hazır Beton Birliği Mesleki ve Yeterlilik Merkezini (THBBMYM) kurmuştur.
Betonun özelliklerini, performansını geliştirmenin ve beton üretiminde kaliteyi sağlamanın yolu bilimden ve denetimden geçmektedir. Beton konusunda araştırmalar, üniversitelerin yanı sıra birliğimizin akredite yapı malzemeleri laboratuvarında gerçekleştirilmektedir.
Üyelerimiz başta olmak üzere, hazır beton ve inşaat sektörüne hizmet veren laboratuvarımız, tüm beton, çimento, agrega, su, uçucu kül ve kimyasal katkı deneylerini yapmakta ve kalibrasyon hizmetleri sunmaktadır.
Dayanıklılık konusunda dünyada da önde gelen laboratuvarlar arasında yer alan TÜRKAK akreditasyonlu laboratuvarımızda Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nün dayanıklılık deneyleri de yapılmıştır.
Bu, birliğimizin birçok sektöre örnek olacak büyük bir başarısıdır. 2007 yılında kurduğumuz laboratuvarımız birçok akademisyen ve tecrübeli kadrosuyla sektöre katkı sağlayacak Ar-Ge çalışmaları ve projeler geliştirmektedir.
Bu projelerle daha az maliyetle kaliteli üretim yapmanın yolları aranmakta, çevre dostusürdürülebilir beton üretimi için yöntemler geliştirilmektedir. Örneğin, yıkım atıklarının geri dönüştürülmesi

projesi, Türkiye’de ilk olarak birliğimiz tarafından araştırılmıştır.
Birliğimiz bilimsel alanda çalışmalarını sürdürürken, üye firmalarının dünyada önemli konular arasında yer alan iş sağlığı, güvenliği ve çevre konularına dikkat çekmek için çalışmalar gerçekleştirmektedir.
Bu doğrultuda Birliğimiz, 38 binin üzerinde çalışanı bulunan hazır beton sektöründe iş kazalarını önlemek ve farkındalığı artırmak amacıyla üyelerinin katıldığı Mavi Baret İş Güvenliği Yarışması’nı düzenlemektedir.
Birliğimizin farkındalığı artırmaya yönelik çalışmalarından biri ise, Türkiye hazır beton sektörünü çevre bilinci yüksek bir sektör haline getirmektir.
Birliğimiz bu amaçla çevre bilinci yüksek tesislerimizi Yeşil Nokta Çevre Yarışması çerçevesinde ödüllendirerek sektörümüzün gelişmesini sağlamaktadır.
Birliğimiz iş sağlığı ve çevre konularının yanı sıra, betonun doğru ve yerinde kullanımını özendirmek, malzeme seçimi ve mimari üretim sürecinde yaşanılır çevreler ve estetik yapı örneklerini ödüllendirmek amacıyla dört yıl arayla Mimarlık Ödülleri de düzenlemektedir.
Ülkemiz kaliteli beton üretimi konusunda birçok ülkeyi geride bırakarak ön sıralarda yerini almaktadır. Birlik olarak bu konumumuzu daha da güçlendirmek ve dünyada sahip olduğumuz bilgi birikimi ve tecrübemiz ile referans ülke konumumuzu sürdürmek için sektörel diyalog ve işbirliğinin çok önemli olduğuna inanmaktayız.
Bu doğrultuda THBB her yıl, firmalar arası bilgi alışverişinin yanı sıra, sektörün vizyonunu ve yol haritasını belirlemek açısından da çok önemli bir buluşma olan Beton Fuarı’nı düzenlemektedir.
Ülkemizin büyük bölümünün deprem kuşağında yer alması, yapı güvenliği açısından betonun kalitesini vazgeçilmez bir unsur olarak ön plana çıkarıyor. THBB olarak bu kapsamda sektörü bilinçlendirmek ve yönlendirmek adına ne tür çalışmalar yapıyorsunuz?
Hazır beton, ülkemizde en çok kullanılan taşıyıcı yapı malzemesidir. Konutlar, kamu binaları, fabrika, baraj, sanat yapıları (köprü, menfez, tünel, istinat duvarı vs.) gibi hemen hemen tüm inşaatlarda hazır beton kullanılmaktadır.
Hazır beton, çok ekonomik, üretimi ve kullanımı kolay, uygun kullanımında güvenli, dayanıklı ve servis gerektirmeyen en temel taşıyıcı yapı malzemesi olduğu için tercih edilmektedir.
Betonun bu kadar önemli ve yaygın kullanılan bir yapı malzemesi olmasından dolayı Türkiye Hazır Beton Birliği, 1988 yılından beri standartlara uygun beton üretilmesi için uğraş vermektedir.
Birliğimiz, bu amaçla kongre ve fuarlar düzenlemekte, sektör çalışanlarını ve kalfaları bilgilendirmek ve inşaatlarda doğru beton uygulamalarının sağlanması için meslek içi eğitimler ve seminerler düzenlemektedir.
1994 senesinden bu yana pompa ve transmikser operatörleri, santral operatörleri ve laboratuvar teknisyenleri birliğimizin sertifikalı eğitimlerinden geçmektedir.
Birliğimizin sektör mensuplarına ve kamuoyuna yönelik olarak gerçekleştirdiği eğitim çalışmaları, hiç kuşkusuz, hazır betona dair doğru bilgiyi yaymak açısından özel bir önem taşımaktadır.
Birliğimiz, deprem vb. dış etkilerle yıkımlar sonrası raporlar hazırlayarak, kentsel dönüşüm başta olmak üzere yapılaşma konularında değerlendirmelerini medyaya ve kamuoyuna açıklayarak kaliteli yapılaşma konularına dikkat çekmektedir.
Üretilen bilgi ve deneyimi çeşitli kanallarla hazır beton sektörüne, inşaat sektörüne ve halka aktarmaya çalışıyoruz. THBB yayın organı olarak 1993 yılından bu yana iki ayda bir yayınlanmakta olan "Hazır Beton” dergisi, Türkiye’de doğrudan hazır beton sektörüne yönelik olarak çıkan tek süreli yayındır.
Bunun dışında, hazır betonun üretim, taşıma ve kullanımına ilişkin teknik yayınlar; Türkiye’de hazır beton sektörünün gelişimine yönelik istatistiki değerlendirme ve raporlar; yapılarda kaliteli beton kullanımının önemine ilişkin bilgi ve uyarı amaçlı afiş ve broşürler; deprem haritası, Afet Yönetmeliği gibi resmi kurumların işbirliğiyle bastırılan dokümanlar, THBB’nin sektöre ve topluma yönelik yayın çalışmaları arasındadır.
THBB, web sitesi ve sosyal medya hesaplarıyla da kamuoyunu bilgilendirmektedir. Türkiye’de kaliteli beton kullanımının yaygınlaşması için öncelikle sektörde ciddi kalite denetiminin olması gerekmektedir.
Betonda kalite denetimi KGS - Kalite Güvence Sistemi ile sağlıyoruz. Bununla birlikte kaliteye talebin olması, müteahhitlerin ucuz değil kaliteli betonu tercih etmesi gerekmektedir.
THBB olarak, Türkiye’deki mevcut konutların beton kalitesi ve niteliği hakkında bir araştırma yaptınız mı, sonuçları paylaşmanız mümkün mü?
Özellikle 90’lı yıllardan önce inşa edilen yapılarda elle karılan kalitesiz ve dayanım sınıfı düşük olan betonların kullanıldığını biliyoruz. Deprem sonrası yaptığımız araştırmalarda yıkılan binaların C6 ile C10 gibi düşük dayanımlı olduğunu tespit ettik.
Yani bunların yıkılması için herhangi bir depreme gerek yok, bu binalar çevresel etki faktörleriyle de kendi kendiliğine yıkılmaya aday binalardır. Bu yapıların mutlaka yıkılıp yeniden yapılması gerekmektedir.
Hazır beton dayanım sınıfları açısından Avrupa ortalamasının üstüne çıkan Türkiye, C25 ve üstü dayanım sınıfındaki beton kullanım oranında yüzde 89 ile listenin en üstlerinde yer almaktadır.
2000 yılından sonra artış gösteren dayanım sınıfı ve beton teknolojisindeki ilerlemelerle birlikte her geçen gün gökdelen sayısının arttığı bilinmektedir.
Gelişen teknolojik altyapı, bilgi ve yetkinliğin artmasıyla birlikte Türkiye, 150 metre üstü gökdelen sayısına göre dünyada 14. Avrupa’da birinci, dünya şehirleri sıralamasında ise İstanbul 24. sırada yer almaktadır.
Yüksek katlı yapılar konusunda örnek olan ülkemizde, kullanımda olan 150 metre üzeri binaların yüzde 97’si betonarmedir. 150 metre üstü binaların yapımında ağırlıklı olarak C40-C60 dayanım sınıfında beton kullanılmaktadır. Önümüzdeki dönemde çok katlı yapıların inşaat sektöründe ağırlığı artacaktır.
Bu yapılarda beton ve işçilik çok daha önem kazanmaktadır. Bu sebeple Birliğimiz, hazır betonun üretim sürecinin tamamını kapsayacak şekilde denetlenmesi gerektiğini bir kez daha vurgulamaktadır. Bu hususta, THBB üyelerinin ürettiği KGS belgeli kaliteli hazır betonun kullanılması büyük önem teşkil etmektedir.
Kentsel dönüşüm uygulamalarıyla ülkemizde birçok bölge yeniden yapılandırılıyor. Yeni konutlar için uygulanması gereken beton dayanım sınıfı nedir? Bu konudaki yasal mevzuat ve denetim uygulamaları hakkında bilgi verebilir misiniz?
1997 yılında yürürlüğe giren deprem yönetmeliğine göre yapılarda C20 (200 kg/cm2 basınç mukavemet değeri) ve üstü dayanım sınıfında betonların kullanılması gerekmektedir. Türkiye Hazır Beton Birliği olarak yapılarda C30 (300 kg/cm2 basınç mukavemet değeri) dayanım sınıfı üstünde beton kullanılmasını öneriyoruz.
Çünkü; ülkemiz nüfusunun yüzde 95’i deprem bölgelerinde yaşamaktadır. Depreme dayanıksız olan 7 milyondan fazla konutun yenilenmesi gerekmektedir. Bu kapsamda kentsel dönüşüm çalışmaları yapılmaktadır.
Kentsel dönüşüm çalışmaları deprem araştırmalarına uygun olarak bir an önce hızlanmalı ve kaliteli hazır betonun kullanımı yaygınlaşmalıdır.
Çünkü tehlike sanıldığından daha büyüktür. Yapılan araştırmalarda deprem yıkımlarının önemli nedenlerinden birinin standart dışı beton kullanılması, uygulama ve proje hataları olduğu görülmektedir.
Depreme dayanıklı yapılara ihtiyaç olan ülkemizde hazır beton sektörünün en önemli sorunu bir kısım üreticinin denetim dışı, kalitesiz üretim yapmasıdır. Önceki sorularda da yanıtladığımız gibi THBB olarak önceliğimiz bu üreticilerle ilgili kamuoyunu bilgilendirme ve KGS "Kalite Güvence Sistemi”nin önemini anlatmaktır.
Hazır betonun inşaat sektöründeki yeri ve önemi nedir, hazır beton kullanımı inşaat sektörüne ne tür avantajlar getirmektedir? Dünya, Avrupa ve Türkiye’de beton üretim verileri hakkında bilgi verir misiniz, Türkiye nasıl bir konumda bulunmaktadır?
Beton, insanlık tarihinin gelişiminde ve eski medeniyetlerin günümüze kadar gelebilen eserlerinde önemli bir yere sahiptir. Günümüzde çok geniş bir kullanım alanı olan beton, sudan sonra dünyada en fazla tüketilen malzeme haline gelmiştir.
Çok ekonomik, üretimi ve kullanımı kolay, uygun kullanımında güvenli, dayanıklı ve servis gerektirmeyen bu malzeme inşaat sektörünün en temel yapı malzemesidir.
Birliğimizin kurulduğu 1988 yılında faaliyet gösteren 25 hazır beton şirketi, 30 üretim tesisi ile yıllık 1,5 milyon m3 beton üretmekte iken son 29 yılda hazır beton tesis sayısı 1.264’e ulaşmış ve üretim 107 milyon m3’e yükselmiştir.
Türkiye bu büyüme performansıyla beton üretiminde 2009’dan bu yana Avrupa’nın lideri konumundayken, Çin ve ABD’nin ardından dünyanın üçüncü en büyük hazır beton üreticisidir.
Avrupa Hazır Beton Birliği’nden (ERMCO) aldığımız 2015 yılı verilerine göre tüm Avrupa Birliği üyesi ülkelerin toplam üretim miktarı 215 milyon metreküp iken, Türkiye tek başına 107 milyon metreküp beton üretmektedir.
Bu üretim miktarı ile Türkiye, AB ülkeleri arasında birinci iken Almanya 47 milyon metreküp üretim ile ikinci, Fransa 35 milyon metreküp üretim ile üçüncüdür. AB ülkelerinde ortalama kişi başı hazır beton üretimi 0,5 metreküp iken Türkiye’de kişi başı hazır beton üretimi 1,4 metreküptür.
2016 yılında ülkemiz hazır beton sektörü için önemli bir gelişme yaşandı. Avrupa Hazır Beton Birliği (ERMCO) Başkanı seçildiniz. Bu konuda değerlendirmelerinizi paylaşır mısınız?
Avrupa Hazır Beton Birliği (ERMCO); CEMBUREAU – Avrupa Çimento Birliği, Concrete Initiative - Beton İnisiyatifi, European Concrete Platform - Avrupa Beton Platformu, EUPAVE - Avrupa Beton Yollar Birliği, FIB - Uluslararası Yapısal Beton Federasyonu başta olmak üzere diğer tüm ilgili kuruluşlarda gündem oluşturan, sektörümüzü yakından ilgilendiren gelişmeleri takip ederek çalışmalarını sürdüren uluslararası bir kuruluştur.
Türkiye Hazır Beton Birliği olarak hedeflerimizden biri, sektörümüzü yalnızca ulusal düzeyde değil uluslararası düzeyde de en iyi şekilde temsil etmek için çalışmaktır.
Bu sebeple de sektörümüz için çok önemli bir organizasyon olan ERMCO - Avrupa Hazır Beton Birliği’nin 1991 yılından bu yana tam üyesiyiz ve 2014 yılından bu yana da Başkanlık Komitesi’nde yer alıyoruz.
Geçtiğimiz yıl, uzun yıllardır işbirliğimizi sürdüğümüz Avrupa Hazır Beton Birliği’nin (ERMCO) Başkanı seçildim.
8 Eylül 2016 tarihinde Almanya’da gerçekleştirilen 24. ERMCO Yönetim Kurulu Toplantısı’nda, 70 delegenin oyları ve Fransa, Almanya ve Türkiye’den temsilcilerin oluşturduğu Başkanlık Divanı’nın kararıyla seçildiğim ERMCO’daki bu görevimizle birlikte Avrupa’daki gündemleri daha da yakın takip ederek son gelişmeleri ülkemize kazandırıyor ve sektörümüzün sorunlarını da Avrupa’daki kurumların gündemine getirip çözüm bulmaya çalışıyoruz.
Böylece, Türkiye olarak Avrupa hazır beton sektörüne yön verirken ülkemiz hazır beton sanayisinin gelişimine de katkıda bulunuyoruz.
Beton ürünleri çeşitlilik, verimlilik ve teknoloji açısından nasıl geliştirilebilir? Bu konuda özel sektör, kamu kurumları ve üniversitelere ne tür görevler düşüyor? Türkiye’nin beton alanında özellikle Ar-Ge ve know-how konusunda küresel anlamda söz sahibi olması sizce mümkün müdür?
1820’li yıllarda Portland Çimentosu’nun bulunmasıyla radikal bir değişiklik geçiren beton, daha sonraki yıllarda gelişen teknolojiye paralel olarak saha ve laboratuvarlarda yapılan çalışmalar, kimyasal – mineral katkıların, değişik iyileştirici ve dönüştürücü maddelerin kullanımıyla her geçen yıl performans ve durabilitesi geliştirilen bir malzeme haline gelmiştir.
Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de üniversiteler, araştırma geliştirme kuruluşları, hazır beton üreticileri ve diğer kuruluşlar bu gelişmeye katkı sağlamak için sürekli çaba göstermektedir.
1995 yılında İstanbul’da başarıyla gerçekleştirdiğimiz ERMCO Kongresinden 20 yıl sonra, 2015 Haziran’ında da Birliğimiz, 17. ERMCO Kongresi’ne bir kez daha ev sahipliği yapmıştır.
2016 yılında ERMCO Başkanlığı ile Türkiye Hazır Beton Birliği, ERMCO Teknik ve Sürdürülebilirlik Komitelerinde geri dönüşüm agregaları, çevresel ürün beyanı gibi konularda aktif olarak görev alarak, bu komitelerin gündemlerinin belirlenmesinde söz sahibi olmaktadır.
Bu da beton alanında küresel anlamda Ar-Ge ve know-how konusunda başarılı olduğumuzun açık bir göstergesidir. Beton konusunda araştırmalar, yine çalışmalarımızda değindiğimiz gibi üniversitelerin yanı sıra birliğimizin akredite yapı malzemeleri laboratuvarında gerçekleştirilmektedir.
2007 yılında kurduğumuz laboratuvarımız bugün Yıldız Teknik Üniversitesi TeknoPark’ta birçok akademisyen ve tecrübeli kadrosuyla sektöre katkı sağlayacak Ar-Ge çalışmaları ve projeler geliştirmektedir.
Dayanıklılık konusunda dünyada da önde gelen laboratuvarlar arasında yer alan TÜRKAK akreditasyonlu laboratuvarımızda yapılan projelerle daha az maliyetle kaliteli üretim yapmanın yolları aranmakta, çevre dostu-sürdürülebilir beton üretimi için yöntemler geliştirilmektedir.
Ülkemizde üniversitelerin yanı sıra birliğimiz başta olmak üzere sektör temsilcilerinin yürüttüğü projeler ile önemli gelişmeler kaydedilmektedir. Düzenlediğimiz kongrelerde sunulan bildiriler buna güzel birer örnektir.
Bu yıl düzenlediğimiz Beton 2017 Kongresi’nde; beton bileşenleri, üretimde ve yerinde nitelik denetimi, özel betonlar, özel projelerde beton tasarım ve çözümleri, beton üretiminde geri kazanım ve geri dönüşüm, beton yollar ve karayolu beton güvenlik yapıları, beton santrali ve sevkiyat verimlilikleri, beton teknolojisinde son gelişmeler başlıkları altında sektörün gelişimine katkı sağlayacak 60 bildiri sunulacaktır.
THBB’nin çevre politikası ve sürdürülebilirlik yaklaşımı hakkında bilgi verebilir misiniz? Beton üretiminde geri kazanım ve geri dönüşüm konuları hakkında düşüncelerinizi öğrenebilir miyiz? İşçi sağlığı ve güvenliği ile ilgili çalışmalarınız hakkında neler söyleyebilirsiniz?
Birliğimiz kurulduğu ilk yıllardan bu yana sektörümüzü çevre bilinci yüksek bir sektör haline getirmek için çalışmaktadır. Bu amaçla, hazır beton sektöründe doğal ve kentsel çevreyle uyumlu üretim için ‘Yeşil Nokta Çevre Ödülleri Yarışması’ düzenlenmektedir.
Yeşil Nokta Çevre Yarışması seçmeleri öncesinde Çevre ve İş Güvenliği Komitesi Üyeleri bir araştırma yaparak yeni gelişmeleri inceledikten sonra yarışma şartlarını her seferinde güncellemektedir.
Yarışmada, hava kalitesinin korunması, gürültü, atık su kontrolü; akaryakıt, yağ ve kimyasal madde yönetimi; katı atık yönetimi ve trafik yönetimi gibi ayrıntılı çevre kontrolü unsurları denetlenmektedir. Tesis denetimlerinde ayrıca, tesisin toz emisyon izni, geri dönüşüm sistemleri gibi hususlar da dikkate alınmaktadır.
Hazırlanan raporlar, Türkiye Hazır Beton Birliği Çevre Komitesi tarafından değerlendirilerek kazanan tesisler belirlenmektedir. Bugüne kadar Yeşil Nokta Çevre Yarışması 1998, 2001, 2007, 2012 ve 2014 yıllarında yapılmıştır.
Çevre konusunda hassasiyetini her fırsatta ortaya koyan ve bu anlamda fark yaratan çalışmalara imza atan Türkiye Hazır Beton Birliği 2013 yılında, İstanbul’da çevresel sürdürülebilirliğin artırılmasını ve doğal kaynakların korunmasını sağlamak amacıyla "Kentsel Dönüşüm Projeleri Kapsamında Oluşan İnşaat ve Yıkıntı Atıklarının Hazır Beton Sektöründe Yeniden Kullanım Potansiyelinin Araştırılması Ar-Ge Projesi”ni hayata geçirmiştir.
İstanbul Kalkınma Ajansı tarafından da desteklenen Projemiz, binaların yıkılması sonucu ortaya çıkacak inşaat yıkıntı atıklarının hazır beton üretiminde hammadde olarak yeniden kullanımı teşvik etmeyi hedeflemiştir.
2012 yılı itibari ile uygulanmaya başlayan kentsel dönüşüm çalışmalarını kapsayan bu Ar-Ge Projesi’yle, dönüşümden elde edilen tüm çıktılar, çevreye zarar veren atıklar olmaktan çıkıp, başka projelerde kullanılacak yapı malzemesine dönüştürülmesi hedeflenmiştir.
Böylece, milyonlarca ton ağırlığındaki atığın yine kendi içinde eritilmesi ve yeniden kazanılması amaçlanmıştır. Proje sonunda, geri kazanılan agregaların su emme miktarlarının daha yüksek olduğu tespit edilmiştir. Tane yoğunlukları doğal agregaların altında olmuştur.
Temin edilen yıkıntı atıkları bileşimindeki iri agrega
miktarının azlığından, kırım sonrası çok ince malzeme muhtevası yüksek çıkmıştır.
Projede, geri kazanılan agregaların özel tesislerde betonda kullanılmak üzere ayrıştırılması gerektiği tespit edilmiştir.
Betonda oluşabilecek olumsuzlukların dikkate alınması gerekmektedir.
Bu gibi şartlar dikkate alındığında, geri kazanılmış agregaların yapısal olmayan betonlarda (grobeton, dolgu betonu, yastıklama, beton bariyerler, beton briketler vb.) kullanılması daha uygun olacaktır.
Klor, sülfat ve kuruma çekmesi deneylerindeki sınır değerler göz önüne alındığında, geri kazanılan agregaların donatısız betonlarda kullanılması önerilmektedir.
Yapısal beton için daha dikkatli üretimler ve nitelikli betonlardan elde edilen agregalar değerlendirilmelidir.
Bu nedenle, işlenebilirliğin yüksek olması istenilen beton tasarımlarında 4mm altı geri kazanılan malzemenin beton tasarımlarında kullanılmaması tavsiye edilmektedir. Ayrıca işlenebilirliğin artırılması için daha yüksek oranda su azaltıcı katkılar kullanılması gerekmektedir.
Yapılan çalışmanın sonucunda, geri kazanılan malzemenin, normal beton üretiminde %25’i aşmayacak şekilde kullanılabileceği tespit edilmiştir. Hazır beton sektörü yılda 3 milyon ton uçucu külle yüksek fırın cürufunu tekrar beton üretiminde kullanmaktadır.
Sektör böylece hem klinker kullanımını azaltarak karbon emisyon düşüşünü sağlamakta hem de bu atıkların çevrede oluşturduğu zararları önleyerek onları güvenli ürün haline getirmektedir.
Birliğimiz, bu ürünlerin beton sektöründe kullanımını artıracak çalışmaları takip etmektedir. Ayrıca, beton tesislerinden çıkacak atıkların en aza indirilmesi için geri kazanım üniteleri kuruyoruz.
Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB) tarafından düzenlenen "Beton 2017 Hazır Beton Kongresi ve Fuarı”nın ana teması ve öne çıkan başlıkları hakkında bilgi verir misiniz?
Uzun yıllardır düzenlediğimiz Kongre ve Fuarlar ile hazır beton, çimento, agrega ve inşaat sektörlerini bir araya getiriyoruz. Her yıl olduğu gibi bu yıl da firmalar arası bilgi alışverişini sağlamak, sektörün vizyonunu ve yol haritasını belirlemek açısından önemli bir buluşma olan Beton 2017 Hazır Beton Kongresi ve Beton, Agrega, İnşaat Teknolojileri ve Ekipmanları Fuarı’nı gerçekleştirmek üzere yola çıktık.
13-14 Nisan 2017 tarihinde yapacağımız Beton 2017 Kongresi’nde; beton bileşenleri, üretimde ve yerinde nitelik denetimi, özel betonlar, özel projelerde beton tasarım ve çözümleri, beton üretiminde geri kazanım ve geri dönüşüm, beton yollar ve karayolu beton güvenlik yapıları, beton santrali ve sevkiyat verimlilikleri, beton teknolojisinde son gelişmeler başlıkları altında sektörün gelişimine katkı sağlayacak bildiriler sunulacak. Böylece, beton ve betonu oluşturan malzemeler konusunda yapılacak yeni çalışmaları teşvik ederek sektörümüzün gelişmesine katkı sağlayacağız.
Yaklaşık 400 delegenin katılacağı ve 60’a yakın bildirinin sunulacağı kongremizi akademisyenler ve araştırmacıların yanı sıra sektörümüzün ve yan sanayi firmalarımızın temsilcileri de yakından takip edecek.
13-15 Nisan 2017 tarihleri arasında 9.sunu düzenleyeceğimizfuarımızda hazır beton, çimento, agrega ve inşaat sektörleri ile ilgili son teknolojik ürünler, araç, makine ve ekipmanlar, hizmet ve donanımlar sergilenecek. 65 firmanın 150 marka ile katılacağı fuarımızın 10.000 ziyaretçiyi ağırlamasını bekliyoruz.
Avrupa, Asya, Afrika ve Orta Doğu’dan çok sayıda profesyonel katılımcının da ziyaret edeceği fuarımız, İstanbul Sanayi Odası, Ankara Sanayi Odası, İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi, Türkiye İnşaat Sanayicileri İşveren Sendikası, Türkiye Müteahhitler Birliği ve Çevre Dostu Binalar Derneği tarafından da desteklenmektedir.
Birliğimizin temsilcisi olarak, inşaat, hazır beton ve ilgili tüm sektörleri aynı çatı altında buluşturacak olan kongremize ve fuarımıza ilgili tüm firma yetkililerini katılmaya ve sektördeki son gelişmeleri takip etmeye davet ediyorum.