CES İleri Kompozit ’in Genel Müdürü Sayın Ömer Selçuk Şentürk

CES İleri Kompozit ’in Genel Müdürü Sayın Ömer Selçuk Şentürk
  • 26.07.2019
CES İleri Kompozit ’in Genel Müdürü Sayın Ömer Selçuk Şentürk  ile keyifli bir röportaj gerçekleştirdik. Şentürk, CES İleri Kompozit ’in projeleri ve global anlamda gelişim süreçleri ile ilgili önemli  bilgiler verdi. Ömer Selçuk Şentürk

Okurlarımıza kısaca kendinizden, eğitim durumunuzdan ve sektördeki profesyonel özgeçmişinizden bahsedebilir misiniz?

Kara Harp Okulu’ndan Sistem Mühendisi olarak 1999 yılında mezun oldum. 2002-2004 yılları arasında ABD’de “İnsan Gücü ve Sistem Analizi” üzerine yüksek lisans eğitimimi tamamladım. TSK’daki görevimden, çeşitli komutanlık ve karargâh görevlerinde bulunduktan sonra Havacılık ve Savunma Sanayi sektöründe sivil bir kariyere başlamak üzere 2014 yılında ayrıldım. 2014-2017 yılları arasında savunma ve havacılık sektöründe özellikle Avrupa- Türkiye arasında iş geliştirme faaliyetleri yapan yabancı bir şirketin Türkiye temsilcisi olarak görev yaptım. 2017 yılı başından itibaren de CES İleri Kompozit ailesinin üyesiyim.

CES İleri Kompozit’in kuruluşundan bugüne gelişim sürecinden bahsedebilir misiniz?

CES İleri Kompozit, 2012 yılında Açık Grubu tarafından satın alınarak şirketler grubu bünyesine katılmıştır. O döneme kadar küçük bir kompozit atölyesinde faaliyet gösteren şirket, Açık Grubu bünyesine katıldıktan sonra büyük bir kalkınma evresine girmiştir. Açık Grubu CEO’su Sn. Yüksel Açık, CES’in savunma ve havacılık sanayisinde global bir marka haline gelmesi vizyonunu ortaya koymuş ve bundan sonra atılan tüm adımlar da bu yönde gelişmiştir. Bu doğrultuda şirket önce Sincan OSB’de 2500 m2’lik bir fabrikaya taşınmış ve AS 9100 sertifikasyon süreci tamamlanarak TAI’nin alt yüklenicisi olarak ilk havacılık projeleri başlamıştır. CES’in kuruluşundan itibaren 6,5 yıl Genel Müdürlük görevini başarıyla yürütmüş olan Sn. Çağla Pınar Turunçoğlu, havacılık işlerinin yanı sıra savunma alanında ileri kompozit uygulamaları üzerine ciddi çalışmalar başlatmış ve savunma sektöründe FNSS ile başlayan çalışmalar, şimdi neredeyse bütün zırhlı araç imalatçılarıyla devam eden uzun soluklu bir iş birliğine dönüşmüştür. Bildiğiniz gibi zırhlı araçların en önemli sorunlarından birisi de ağırlık problemidir. Zırh korumasından dolayı ağır çelik ve metaller ile donatılmış bu araçlarda yapısal olmayan bazı parçaların kompozitten imal edilmesi önemli bir ağırlık avantajı sağlamaktadır. CES olarak o dönemde FNSS ile başlattığımız girişimlerin sonucunda, günümüzde millî tankımız Altay da dâhil olmak üzere yürüyen birçok zırhlı platformda firmamızın tasarlayıp ürettiği ileri kompozit parçalar kullanılır hale gelmiştir. CES’in havacılık dışındaki girişimleri bununla da sınırlı kalmamış; Çağla Hanım ve ekip arkadaşı Sn. Murat Giray geçmişten gelen balistik kompozit tecrübelerini savunma sanayimiz için hafif kompozit zırh çözümleri geliştirmek için kullanmıştır. Bu çalışmalar sonucunda son üç yıl içerisinde birçok balistik ürün yerlileştirilerek Türk Silahlı Kuvvetleri ve Emniyet güçlerimizin hizmetine sunulmuştur. CES İleri Kompozit

Son iki yıl içerisinde sadece Türkiye’de 1500’den fazla kara, deniz ve hava platformuna kompozit zırh entegre etmiş olmamız dünya ölçeğinde bir başarı öyküsüdür.

Çeşitli sektörlerdeki bu hızlı büyüme, 2016 yılı sonunda Anadolu OSB’de 18.000 m2 kapalı alana sahip fabrikamıza taşınmamız ile farklı bir sürece girmiştir. Balistik kompozit zırh alanındaki çalışmaların ileri boyutlara gelmesi, kendi bünyemizde bir Balistik test laboratuvarını gerekli kılmıştır. Bu maksatla, Anadolu OSB’de 14.000 m2 alan üzerinde inşa edilen yeni fabrikamızın bir kısmının imalat alanı olarak değerlendirilmesini, diğer kısmının ise balistik test laboratuvarı olarak Ağustos ayı itibariyle hizmete başlamasını planlamaktayız. Diğer taraftan, konvansiyonel metotlarla da üretim yelpazemizi genişletilerek savunma sanayisinin yanı sıra otomotiv, raylı sistemler ve rüzgâr enerjisi gibi sektörlere de hizmet vermeyi amaçlamaktayız. Bu sebeple İzmir’de üçüncü fabrika yatırımı yapılmış ve sektörün ihtiyacını karşılayacak en üst kaliteyi en uygun maliyetle sağlamak hedeflenmiştir. İzmir fabrikamızın da yine Ağustos ayı başından itibaren faaliyete geçmesi planlanmaktadır.
CES İleri Kompozit’in ürün ve ürün grupları nelerdir? Hangi alanlara hitap ediyor?
CES’in ürün gruplarını 3 başlık altında toplayabiliriz. Birinci olarak Havacılık Sanayisi için karbon fiber, cam prepreg, honeycomb, hibrit malzemelerle kompozit detay parçalar, tool ve fikstürler üretip bunların alt montajlarını yapıyoruz. Ayrıca yolcu uçaklarının kabin içinde kullanılan yan ve tavan panelleri, baş üstü dolapları geliştirilmesi ve koltukların hafifletilmesi için kompozit iskeletlerin üretilmesi konularında Ar-Ge çalışmaları geliştiriyoruz. İkinci olarak Savunma Sanayisi’nde çok geniş bir yelpazeye hitap ediyoruz. Zırhlı araçlardan silah platformalarına, balistik füzelerden insansız hava araçlarına kadar birçok projede yer alıyoruz. Savunma sanayisinde ana yüklenici olarak faaliyet gösteren bütün firmaların onaylı  tedarikçisi konumundayız ve birçoğuyla stratejik iş birliği halindeyiz. Üçüncü ürün grubumuz Balistik Koruma alanında ise hem araç hem de kişisel koruma alanında sadece Türkiye’de değil dünyada öncü firmalar arasında yer almaktayız. Kara araçlarının yanı sıra, hava ve deniz araçları için geliştirdiğimiz hafif kompozit zırh çözümleri birçok yerli ve yabancı platformda kullanılmaktadır. Kişisel koruma alanında en son teknoloji ile üretilen kompozit başlık ve göğüs plakası ürünlerimiz hem üst düzey koruma sağlayarak hem de konfor ve ergonomiden taviz vermemesinden dolayı asker ve polisimizin beğeni ve güvenini kazanmıştır.

Yurt dışı ve yurt içinde gerçekleştirdiğiniz çalışmalardan bahseder misiniz? Ağırlıklı olarak hangi bölgelere satış gerçekleştiriyorsunuz?

 CES İleri Kompozit, diğer Açık Grubu şirketleri gibi yereli gözetirken globali hedefleyen bir vizyon izlemektedir. Geçen sene kurulan Londra merkezli CES UK şirketi bunun bir göstergesidir. Yine geçtiğimiz sene bünyemize katılan alanında uzman İngiliz mühendislerimiz ile birlikte bu sene sonunda hizmete girecek bir “workshop”ın alt yapı yatırımlarını yapmaktayız. Yurt dışında yerleşik faaliyet gösteren geniş ve yetkin pazarlama ekibimiz vasıtasıyla, büyük oranda yurt dışı projelerine odaklanmaktayız. Bununla birlikte geçtiğimiz ay “CES International” yapısı oluşturulmuş ve başına da CES Türkiye Genel Müdürü Çağla Pınar Turunçoğlu atanmıştır. Hâlihazırda savunma ve havacılık sektöründe faaliyet gösteren birçok önemli yabancı firmayla da yakın temas halindeyiz. Bunlardan bazıları fabrikamızı ziyaret ettiler ve orta ölçekli seri siparişler üzerinden çalışmaya başladık. İhracat portföyümüzün çok daha büyümesi hedefiyle ciddi gayret sarf ediyoruz.

Kompozit alanında kullandığınız teknolojilerle ilgili bilgi verir misiniz?

CES bünyesinde Otoklavlı üretim, ıslak serime, vakum infüzyon ve RTM’e kadar birçok farklı metotla üretim yapmaktayız. Üretim yöntemimizi elbette müşteri talepleri belirlemektedir. Yaptığımız mühendislik çalışması sonucu müşterilerimize en uygun kalite ve maliyet oluşturacak  yöntemi tercih ediyoruz. Bunun yanı sıra çoğu kompozit imalatçısında olmayan yüksek basınçlı ve ısıtmalı preslerimiz de mevcut. Bu presleri özel havacılık projelerinde ve balistik kompozit imalatında kullanıyoruz. balistik kompozit zırh

Balistik konusu önemli faaliyet alanlarınızdan birisi. Bu konuyla ilgili çalışmalarınızdan bahsedebilir misiniz?

Her ne kadar balistik kompozit zırh alanında son 3 yıl içerisinde aktif olarak projelerde yer almaya başlasak da mühendislik ekibimizin 10 yılı aşkın sürelik birikimi bizim en kuvvetli tarafımızdır. Bu tecrübenin sonucu olarak, son iki yıl içerisinde sadece Türkiye’de 1500’den fazla kara, deniz ve hava platformuna kompozit zırh entegre etmiş olmamız dünya ölçeğinde bir başarı öyküsüdür. Araç koruması alanında dünyada sadece birkaç firmanın üretebildiği üst seviyelerde koruma sağlayan kompozit zırh çözümleri sunmaktayız. Örneğin şu ana kadar STANAG 4569 Seviye-V dâhil testlerden geçmiş kalifiye çözümlerimize ilaveten, Seviye-VI çözümümüzü de 2020 yılı ortalarında hizmete sunmayı planlıyoruz. Deniz araçları ve hava araçları için özel olarak tasarladığımız son derece hafif zırh plakaları artık birçok platformda aktif olarak kullanılmaya başlandı. Ar-Ge çalışmalarımızı İngiltere’de kurduğumuz CES UK şirketi bünyesinde işe aldığımız İngiliz mühendislerimizle farklı bir boyuta taşımış bulunmaktayız. Uzun yıllar hem platform hem de kişisel koruma için çözümler geliştirmiş bu arkadaşlarımızla oluşturduğumuz sinerji sayesinde çok daha inovatif tasarımlar geliştirebiliyoruz. Bu sayede CES artık Avrupa ülkelerinde de bilinen ve güvenilen bir çözüm ortağı haline gelmiştir. Uzun yılların birikimiyle geliştirdiğimiz teknoloji harikası kişisel koruma ürünlerimiz, son derece hafif olması sebebiyle kullanıcıya rahatlık ve esneklik sağlarken, üstün balistik koruma özelliğinden taviz vermemektedir. Ürünlerimizin kalitesini gerçekleştirdiğimiz başarılı ihracat projeleriyle de doğrulamış olmanın haklı gururunu yaşıyoruz. Ürünlerimizin kalite ve performansı SSB tarafından büyük bir titizlikle yapılan kalifikasyon testleri sonucunda da ortaya konulmuştur. Ar-Ge çalışmalarıyla elimizdeki ürünleri daha da iyileştirmenin ve yeni ürünler geliştirmenin sürekli gayreti içerisindeyiz.
TÜBİTAKTürkiye’de Aselsan, TÜBİTAK gibi kuruluşlarla geliştirdiğiniz projeler var mı? Bu projelerden bahsedebilir misiniz?
Türkiye’de Aselsan ve TÜBİTAK şirketleriyle yoğun bir şekilde çalışıyoruz. Projelerin birçoğu gizli statüde olduğundan detay paylaşmam doğru olmayacaktır. Ancak şunu söyleyebilirim ki, Aselsan’la başlattığımız dönemsel iş birliği anlaşmasında birçok kritik ekipmanın prototip ve seri üretim alt yapılarını oluşturuyor; bunun yanı sıra birçok Ar-Ge projesine mühendislik ve imalat desteği veriyoruz. TÜBİTAK Sage, TÜBİTAK Bilgem ve TÜBİTAK Uzay’la uzun yıllardır çok farklı ve kritik projelerde uyumlu bir şekilde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Her iki firma da Türk Savunma Sanayisi’ne farklı alanlarda inovatif teknolojiler geliştiren, özellikle stratejik komponentlerin yerlileştirmesini hedefleyen önemli firmalar ve bu firmaların çözüm ortağı olmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. "Yaşama değer katan ve hayat kurtaran çözümlerle havacılık ve savunma sanayisinde uzun yıllar hizmet vermek ve global bir marka olmak hedefiyle tüm gayretimizle çalışmalarımıza devam ediyoruz."

Çalışma alanınız uzman ve profesyonel bir ekip çalışması gerektiriyor. CES İleri Kompozit ekibi ile ilgili bilgi verebilir misiniz?

Türkiye’de çok özel bir alanda faaliyet gösterdiğimizin farkındayız. Çünkü hem havacılık hem de balistik alanında çalışmalar yürüten çok fazla kompozit firması mevcut değil. Her iki alan da hem alt yapı hem de insan kaynağı açısından ciddi bir yatırım gerektiriyor. Makine ve ekipman bir şekilde tedarik edilse de yetişmiş insan temini çok kolay olmuyor. Bu sebeple mühendis ve teknisyen yetiştiren meslek liseleri, meslek yüksek okulları ve üniversitelerle iş birliğine çok önem veriyoruz. Bugün CES’te çalışan birçok genç mühendisimiz bundan 4-5 sene önce uzun dönem stajyer olarak bizim yanımızdaydılar. Kadromuzda bulunan yerli ve yabancı bazı çalışma arkadaşlarımız kendi alanlarında sektörün en iyileri arasında yer alıyorlar. Bizim için çalışanlarımızın bireysel yetenek ve tecrübelerinin bu kadar iyi seviyede olması muhakkak önemli, ancak daha da önemlisi ekip ruhu ve uyum içerisinde işleyen çalışma anlayışımız. Bütün CES çalışanlarının ortak prensibi müşteri memnuniyetini her  şeyin üzerinde tutan ve kaliteden ödün vermeyen anlayıştır. Genç kadrosuna rağmen oldukça tecrübeli bir ekibi olan CES’in diğer avantajlarından biri de hızlı, dinamik ve değişikliklere çabuk adapte olabilen esnek yapısıdır.

Eklemek istedikleriniz…

CES İleri Kompozit artık, Türk Havacılık ve Savunma Sanayisi’ne ciddi katkılar sağlayan bir firma olmuştur. Son 3 yıl içerisinde hem cirosal hem de personel sayısı açısından kendisini üssel olarak büyüten CES, sadece Türkiye’de değil global alanda da önemli bir aktör haline gelmiştir. Özellikle Açık Grubu bünyesinde olmanın verdiği itici güçle ihtiyaç duyduğumuz her alanda çok hızlı ve yerinde yatırımlar yaparak bu hızlı büyümeyi devam ettiriyor ve yüzümüzü yurt dışı projelerine çeviriyoruz. Yakın zamanda faaliyete geçecek iki yeni fabrikamıza ilave olarak İngiltere’de açılacak tesisimizin hem yurt içi hem de yurt dışı pazarlama faaliyetlerine büyük katkısı olacağını öngörüyoruz. Yaşama değer katan ve hayat kurtaran çözümlerle havacılık ve savunma sanayisinde uzun yıllar hizmet vermek ve global bir marka olmak hedefiyle tüm gayretimizle çalışmalarımıza devam ediyoruz.  

Yazıyı Paylaş