Cargill Gıda Çözümleri CEO’su Murat Tarakçıoğlu ile Röportaj

Cargill Gıda Çözümleri CEO’su Murat Tarakçıoğlu ile Röportaj
  • 12.10.2023
Gerçekleştirdiğimiz söyleşide, Cargill Gıda Çözümleri META Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Sayın Murat Tarakçıoğlu, sorularımızı yanıtladı. Cargill’in sürdürülebilirlik yaklaşımı ve inovatif ürünleri hakkında bilgi veren Tarakçıoğlu, 1000 Çiftçi 1000 Bereket Programını anlattı. [caption id="attachment_157173" align="aligncenter" width="368"]Cargill Gıda Çözümleri METAYönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Sayın Murat Tarakçıoğlu,
sorularımızı yanıtladı. Cargill Gıda Çözümleri META Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Sayın Murat Tarakçıoğlu[/caption]

Okurlarımıza kısaca kendinizden, eğitim durumunuzdan ve profesyonel özgeçmişinizden bahsedebilir misiniz?

1970, İstanbul doğumluyum. Saint Benoit Lisesi’nden mezun olduktan sonra Boğaziçi Üniversitesi İşletme Bölümü’nde eğitimimi tamamladım. Ernst & Young şirketindeki ilk iş deneyimimin ardından 1996 yılında Cargill’in Finans Departmanı’nda mali işler yardımcısı olarak göreve başladım. Yıllar içerisinde finans, ticaret ve pazarlama alanlarında birçok farklı pozisyonda çalışmalar yürüttüm. 2005’ten bu yana ise Cargill Gıda Çözümleri META’nın (Türkiye, Orta Doğu ve Afrika) Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su olarak görevimi sürdürüyorum.  

Cargill’in tarihçesi ve günümüzdeki yapısı hakkında bilgi verebilir misiniz? Cargill Türkiye’de ne zaman faaliyete geçmiştir?

Cargill, 158 yıldır dünyanın güvenli, sorumlu ve sürdürülebilir beslenmesi için çalışan inovatif bir gıda ve biyoendüstri şirketidir. 70’i aşkın ülkede faaliyet gösteriyor dünya üzerinde 160 binden fazla çalışanımız ile gıdadan tekstile, inşaat sektöründen biyoendüstriyel ürünlere, ilaç endüstrisinden kişisel bakım ürünlerine kadar pek çok alandaki müşterilerimiz için sürdürülebilir inovatif ürün, hizmet ve çözüm sağlıyoruz.   Türkiye’deki hikayemiz 1960’lı yıllarda başladı. Gıda şirketi olarak çıktığımız yolculukta, yaptığımız yatırımlarla büyüyerek ürün portföyümüzü gıdanın ötesine taşıdık. Yatırımlarımızı her yıl artırdık, Türkiye’ye ve çalışanlarımızın başarısına odaklı inancımızı sürekli tazeledik. Gıdanın yanı sıra biyoendüstri ve hayvan beslemesi alanlarındaki yatırımlarımız ve zengin ürün portföyümüzle yolumuza devam ediyoruz. 650’den fazla çalışanımızla, Türkiye’nin yanı sıra Orta Doğu ve Afrika’daki faaliyetlerimizi İstanbul’daki merkez ofisimizden yürütüyoruz. Bursa, Balıkesir, Kocaeli ve Sakarya’daki fabrikalarımızda bisküviden çorbaya, ilaçtan kağıt havluya, kıyafetten alışveriş kolilerine kadar pek çok üründe kullanılmak üzere gıda ve biyoendüstri sektöründeki müşterilerimize bitkisel kaynaklı hammaddeler üretiyoruz.

"Yerli hammadde kullanımına sahip üretim potansiyelimiz ile uluslararası yatırımcı firmalar arasında ilk sıralardayız"

Kısacası hayatın her alanına dokunuyoruz. Yüksek oranda yerli hammadde kullanımına sahip üretim potansiyelimiz ile uluslararası yatırımcı firmalar arasında ilk sıralardayız. Sürekli dönüşen ve gelişen yapımızla artık sadece bir içerik tedarikçisi değil müşterilerimize tamamen entegre gıda içerikleri portföyü ve çözümleri sunuyoruz. Müşterilerimizin büyüme ve inovatif çözümler üretmesini sağlayan ana ilham kaynağı olmayı hedefliyoruz.  
Özellikle tarım ve gıda endüstrileri çerçevesindeki ürünleriniz hakkında bilgi verebilir misiniz?
  Gıda endüstrisinin her alanında yenilikçi ve sürdürülebilir ürünler ile müşterilerimizin ihtiyaçlarını karşılayacak geniş bir ürün portföyümüz bulunuyor. Günlük hayatta sıklıkla tüketilen gıdaların daha sağlıklı versiyonlarının üretilebilmesi için inovatif gıda bileşenleri geliştiriyoruz. Mısır lifimiz, bezelye proteinimiz, vegan çikolatamız, şekeri azaltılmış çikolatamız ve yüksek oleik içeren ayçiçek yağımız, daha sağlıklı atıştırmalıkların üretiminde kullanılıyor. Gıdada önemli yer tutan bitkisel yağlarımızı Turyağ markası ile müşterilerimizle buluşturuyoruz. Endüstriyel ve ev dışı tüketim pazarına daha sağlıklı, yüksek performanslı ve inovatif ürünler kazandıran markamız Turyağ ile trans yağ ve kolesterol içermeyen, doymuş yağ asidi azaltılmış, yeni nesil yenilebilir bitkisel yağlar üreterek, daha sağlıklı gıdaların üretilmesine destek oluyoruz. Ayrıca Ho   ReCa (Otel, Restoran, Cafe) sektöründe değişen ihtiyaç ve beklentileri yeni markamız PROVERSE ile karşılıyoruz. Profesyonel mutfakları yüksek performans ve kalite ile buluşturan PROVERSE’ün pişirme kreması ve krem şanti ile başlayan yolculuğu yakın zamanda vegan köfte harcı, dondurma harcı gibi ürünlerle genişleyecek.   1000 Çiftçi 1000 Bereket Programı

Sürdürülebilirlik ve çevre konularındaki yaklaşımınız ve bu alanlarda gerçekleştirdiğiniz faaliyetler hakkında bilgi verebilir misiniz? 1000 Çiftçi 1000 Bereket Programının özellikleri nelerdir, bu kapsamda ne tür çalışmalar gerçekleştiriyorsunuz?

Global vizyonu faaliyet gösterdiği her yerde topluma, çevreye, doğaya değer vermek ve onlar için değer yaratmak olan Cargill için sürdürülebilirlik tüm iş stratejilerimizin temelinde yer alıyor. Sürdürülebilir kaynaklar yaratmayı, üretim ve dağıtımda verimliliği gözetmeyi, yaşadığımız ve çalıştığımız toplulukları desteklemeyi sağlıklı bir büyümenin en temel gerekleri olarak görüyoruz. Ekiplerimiz daha sürdürülebilir bir gıda sisteminin ön saflarında yer alıyor ve değer zincirinin her adımında doğru olanı yapmayı hedefliyoruz. Sürdürülebilirlik anlayışımızı üç ana başlığa odaklanarak şekillendiriyoruz: İklim, Toprak ve Su, İnsan. Globalde, sera gazı emisyonunu tüm operasyonlarımızda 2025’e kadar yüzde 10; tedarik zincirimizde ise 2030 yılına kadar satılan her ton ürün başına yüzde 30 azaltmayı hedefledik. Bir diğer temel hedefimiz, kadınların iş hayatında güçlendirilmesi. Global “Çeşitlilik, Eşitlik ve Kapsayıcılık” stratejimiz kapsamında, 2050 yılında Cargill’in yönetim kadrolarındaki kadın yönetici oranını yüzde 50’ye çıkartma taahhüdümüz bulunuyor. 1000 Çiftçi 1000 Bereket Programı da global olarak 2030 yılına kadar 10 milyon çiftçiye dokunma taahhüdümüzün Türkiye’deki uzantısı olan kurumsal sorumluluk programlarımızdan biridir. 2019 yılından bu yana, çiftçilerin refahını ve ürünlerinin verimini artırmak, tarımda sosyal ve dijital dönüşümü desteklemek, tarlada sürdürülebilir yöntemlerin yaygınlaşmasına katkıda bulunmak hedefiyle çalışıyoruz. Programımız beşinci sezonunda Türkiye’nin 18 ilinde, 5 binin üzerinde çiftçiye ulaştı. Çiftçilere tarlaya özel ücretsiz eğitimler, danışmanlık hizmetleri ve dijital tarım araçlarına erişim olanağı sunuyoruz. Bu yıl odağımıza onarıcı tarımı aldık. Bu kapsamda da çiftçiler, tarlalarında hastalık riskini azaltmaya ve toprak kirliliğini önlemeye yardımcı olan, su kaynaklarını koruyan özel sulama, gübreleme ve ilaçlama uygulamalarını takip edebiliyor. Ayrıca, tehdit edici zararlıları PestTrap (Dijital Böcek Tuzağı) ile tarlaya gitmeden tanıyabiliyor ve ilaçlama kararları verebiliyor. Türkiye’de tarım ve gıda alanında sosyal etki araştırması ve ölçümlemesi yapılan ilk kurumsal sorumluluk programı olan 1000 Çiftçi 1000 Bereket, programa katılan çiftçilerin, son dört yılda %20’ye varan oranda verim artışı elde etmesine vesile oldu. 2021 yılından başlayarak programın etkilerini değerlendirmek üzere KONDA Araştırma şirketi ile “Çiftçilerde Değişim” araştırmasını düzenli olarak yürütüyoruz. Programımızın sosyal etkisini anlamak, finansal bir değere dönüştürmek ve raporlamak için “Social Value International”ın uluslararası kabul görmüş Yatırımın Sosyal Geri Dönüşü (Social Return on Investment, SROI) Rehberi’nden yararlanırken, bu konudaki süreçlerimizi çözüm ortağımız Ernst & Young Türkiye ile yürütüyoruz. Türkiye’de bu etki analizine ilişkin hesaplamayı yapan ilk ve tek tarım ve gıda programı olarak yaptığımız 1 TL’lik yatırımın, 2019 yılında 2,53 TL, 2020 yılında 2,78 TL ve 2021 yılında 3,03 TL değerinde sosyal getirisi olduğu sonucuna ulaştık. 2022 yılında ise her 1 TL yatırım için 3,23 TL değerinde sosyal fayda sağladık. Ulusal ve uluslararası alanda aldığımız 40 ödül de programın başarısının bir diğer yansımasıdır. Yine Cargill’in yönetim kadrolarındaki kadın yönetici oranını 2050 yılına kadar yüzde 50’ye çıkartma taahhüdümüzün yerel uzantısı olarak Türk Eğitim Vakfı (TEV) ile 2021 yılında Yarının Kadın Liderleri Programını hayata geçirdik. Bu program ile TEV’den burs almaya hak kazanan üniversite öğrencilerine burs vermenin ötesinde öğrencilerimizin mesleki ve kişisel yolculuklarında yanlarındaki güç oluyoruz. [caption id="attachment_157171" align="aligncenter" width="807"]Mısır İşleme Tesisi Bursa/Orhangazi Mısır İşleme Tesisi[/caption]

İnovasyon ve Ar-Ge faaliyetleriniz hakkında bilgi verebilir misiniz?

Cargill olarak gezegenimizi ve doğal kaynaklarımızı koruyarak, giderek artan gıda ihtiyacını karşılayabilmek için küresel çapta Ar-Ge çalışmaları yürütüyoruz. Bir gıda şirketi olmanın ötesinde müşterilerimizin inovatif ve sürdürülebilir üretimlerinde başlıca ilham ve büyüme kaynağı olmak istiyoruz. Sağlıklı, karbon ayak izi daha düşük, lezzetli, pratik ve tüketmesi keyif veren gıda bileşenleri üretmeye odaklanıyoruz. Bunu gerçekleştirmek için toplumdaki trendleri takip ediyor, araştırma, inovasyon, formülasyon ve tedarik zinciri yeteneklerimize yatırım yapıyoruz. Türkiye’de de bilinçli, sağlıklı ve pratik gıda ve içeceklere yönelik trendler doğrultusundaki talepleri karşılamak için yenilikçi bakış açısıyla gıda bileşenleri üretiyoruz. Geçen yıl Orhangazi Mısır İşleme Tesisimizde devreye aldığımız INFUSE Uygulama Merkezimiz ve pilot tesisimiz ile öncelikle süt ve süt ürünleri alanında inovatif ürünler, hatta bitkisel çözümler geliştirmek isteyen gıda müşterilerimize teknik destek ve ürün geliştirme gibi konularda hizmet sunuyoruz. Diğer taraftan bitkisel kaynaklı proteinlere talep artıyor, portföyümüzde yer alan bezelye proteini gibi daha az su ile üretilebilen, bitkisel bazlı kaynakların giderek daha çok tercih edildiğini görüyoruz. Biyoendüstri iş kolumuzda ise sürdürülebilir ürünlere odaklı vizyonumuz doğrultusunda, enerji, boya, mobilya, tekstil, ambalaj gibi pek çok sektörde kullanılmak üzere biyobazlı, toksik olmayan ve yenilenebilir çözümler sunan ürün portföyümüzü artırmak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Cargill’in enerji sektöründe kullanılan eski teknolojiye karşılık bitkisel yağ bazlı çözümler geliştirme stratejisinin ürünü olan FR3® biyo-bazlı trafo yağını 2018 yılından bu yana Türkiye’deki tesisimizde üretiyoruz. 30 yılı aşkın bir süredir dünya çapında farklı güç ve gerilim trafolarında milyonlarca kez kullanılan, mineral trafo yağlarından çok daha iyi performans gösterdiği kanıtlanan FR3®, trafonun kapasitesini artırırken ömrünü uzatıyor. Ayrıca yangın güvenliğini maksimuma çıkararak trafo patlaması ihtimalini sıfıra indiriyor. Yüzde 98 yenilenebilir biyo-bazlı yağlardan üretilen ve petrol bazlı yağlara kıyasla yüzde 98 daha az karbon ayak izine sahip olan FR3®, toprağa sızdığında 28 günde çözülüyor ve canlılara zarar vermiyor.

Önümüzdeki dönemler için Cargill’in Türkiye’de yatırım planları var mı, varsa nelerdir?

Türkiye’nin üretim ve büyüme potansiyeline olan inancımızla her yıl teknoloji yatırımlarımızı ve Ar-Ge çalışmalarımızı artırıyoruz. Aynı zamanda ülkemizin ekonomisine katkıda bulunarak dünyanın dört bir yanındaki pazarlara ihracat fırsatları yaratıyoruz. Global ve bölgesel tedarik zincirimizle müşterilerimizin ihtiyaçlarını karşılayacak çözümler sunmaya, sürdürülebilir ürünler ve üretime yatırıma devam edeceğiz.  

Yazıyı Paylaş