Gerçekleştirdiğimiz söyleşide, sektörün köklü firmalarından Baumit Türkiye Genel Müdürü Sayın Atalay Özdayı, Baumit’in hem Türkiye’deki, hem de global ölçekteki çalışmaları hakkında bilgi verdi.
Okurlarımıza kısaca kendinizden, eğitim durumunuzdan ve profesyonel özgeçmişinizden bahsedebilir misiniz?
1975, İstanbul doğumluyum. Orta ve lise öğrenimimi Saint- Michel Fransız Koleji’nde tamamladıktan sonra, 1993 yılında girdiğim
YTÜ Mimarlık Fakültesi’nden 1997 yılında mezun oldum. Sektörel iş hayatımın başlangıcında öncelikle kaba ve ince imalat olmak üzere çeşitli şantiyelerde çalıştım. Daha sonra 2003 yılında kapı ve mobilya aksesuarı konusunda bir Alman devi olan Hafele firmasında Satış Temsilcisi olarak işe başladım. İlerleyen yıllarda Ürün Müdürü ve Satış Müdürü olarak görev yaptığım Hafele firmasından 2007 yılının Temmuz ayında ayrıldım ve bir başka Alman firması olan GEZE’ye geçtim. Kapı kapatıcılar, otomatik kayar ve döner kapılar, duman ısı tahliye sistemleri ve cam sistemleri alanında önemli bir dünya markası olan GEZE’de sırasıyla Türkiye Ülke Müdürü, Satış Direktörü ve Genel Müdür olarak görev yaptım. 2015’in Mart ayından itibaren de Isı Yalıtım Sistemleri ve Yapı Kimyasalları alanında faaliyet gösteren Avusturya firması Baumit Türkiye’nin Genel Müdürüyüm. Evliyim, 2 ve 6 yaşlarında iki kız babasıyım.
Baumit’in kuruluş süreci ve günümüze gelene kadar geçirdiği aşamalar hakkında bilgi verir misiniz? Üretim tesisleri, makine parkı ve istihdam edilen personel sayısı, bunların yanı sıra ciro, üretim hacmi gibi veriler de göz önüne alındığında firmanızın günümüzdeki yapısı nedir?
Baumit, Schmid Industrie Holding Grubu’na ait bir firmadır. Uluslararası yapıya sahip ve yapı malzemeleri sektöründe faaliyet gösteren bu grup, 100 yılı aşkın bir geçmişe sahiptir. Schmid Industrie Holding’in merkezi Avusturya Wopfing’dedir ve bir aile kuruluşudur. Holding, bugün bünyesinde 90’u aşkın işletmesi ile 1,5 milyar Euro ciroya sahiptir. Baumit de bu işletmelerden biridir. 1988 yılında kurulan Baumit, Avrupa’da 30 ülkede 40 fabrikada 6,5 milyon ton kapasitesi ile 25 yıl gibi kısa bir sürede Avrupa’nın en büyük 3. kuru harç üreticisi haline gelmiştir. Yılda ortalama 40 milyon metrekare ısı yalıtım yapan Baumit, Orta ve Doğu Avrupa’nın en büyük dış cephe ısı yalıtım sistemleri üreticisidir. Yaklaşık 1 milyar Euro cirosu ile Schimd Industrie Holding’in en büyük markasıdır. Türkiye’de ise 2006 yılından bu yana faaliyet gösteriyoruz.
Gebze üretim tesisimizin temeli 2007 yılında atıldı ve tesis 2008’de faaliyete geçti. Toplamda 14 milyon Euro’luk bir yatırımla açılan tesis, yıllık 300 bin ton üretim kapasitesine sahip. Son derece modern, yüksek teknoloji içeren üretim tesisimiz, sektörün en ileri teknolojiye sahip tesislerinden birisi. Tüm faaliyetlerimizi üretim tesisimizi ve bilgi birikimimizi en etkin şekilde kullanmak üzere planlıyoruz. Son yıllarda yakaladığımız hızlı büyüme rakamlarını istikrarlı şekilde devam ettirmek, rakamların yanında organizasyonumuzu ve faaliyet alanımızı da genişletmeye odaklandık. Bu odak çerçevesinde de ekip, ürün gamı, satış kanalı ve pazarlama alanlarında yeni projeler geliştiriyoruz. Şu an itibari ile yaklaşık 60 kişilik bir ekibe sahibiz.
Baumit başlıca hangi sektörlere, ne tür ürünler sağlıyor? Firmanızın ürün, marka ve hizmetleri hakkında bilgi verebilir misiniz?
Baumit’in ana faaliyet konusu dış cephe ısı yalıtım sistemleri, Türkiye’de daha sıklıkla kullandığımız hali ile mantolama sistemleridir. Önceki soruda da bahsettiğim gibi her yıl tüm Baumit ülkelerinde yaklaşık 40 milyon m2 mantolama sistem satışımız ile bu konudaki tecrübemiz ve uzmanlığımız artıyor. Türkiye’de de mantolama konusunda önemli çalışmalarımız var. Hem projelerde hem de renovasyon pazarında müşterilerimizin ve iş ortaklarımızın ihtiyaçlarına yönelik çözümler sunmak için uğraşıyoruz. Bunun için de hem ürün ve sistem anlamında geliştirmeler hem de hizmet konusunda iyileştirmeler yapıyoruz. Baumit Türkiye’nin ürün gamında dış cephe ısı yalıtım sistemleri dışında cephe kaplamaları ve boyaları, sıvalar, şap ürünleri, karo
yapıştırıcıları ve derz dolgular, hazır beton ve örgü harçları bulunuyor. Son iki yıldır özellikle kendinden seviye alan şap ürünümüz Nivello Qauttro ile farklılaşıyoruz. Birçok hastane ve AVM mağaza projesinde bu ürünümüz sıfır çatlak özelliği ile tercih ediliyor.
İnovasyon ve Ar-Ge alanlarında Baumit olarak ne tür çalışmalar yapıyorsunuz? Üniversite-sanayi işbirliği kapsamında geliştirdiğiniz projeleriniz var mı, varsa nelerdir?
Yenilikçi ve inovatif ürünler sektörün gelişimine, kullanıcıların daha yüksek standartlarla ürüne erişmesine ve daha sağlıklı ve konforlu mekanlarda yaşamasına imkan veriyor. Baumit, yapı malzemeleri alanında ürün çeşitliliği ve kalite anlayışı ile Avrupa’nın sayılı markaları arasında yer alıyor. Farklı ülkeler, farklı iklim koşulları, farklı ihtiyaçlar; biz, Baumit Türkiye olarak kazanılan bu tecrübe ile geliştirilen yenilikçi ürünleri ve profesyonellere yönelik oluşturulan sistemleri Baumit’in bulunduğu diğer ülkelerle birlikte eş zamanlı olarak pazara sunuyoruz.
Ar-Ge çalışmaları Avusturya, Wopfing’de bulunan İnovasyon Merkezi’nde yapılıyor. Bu üstün nitelikli Ar-Ge merkezi, tüm Baumit tesisleri için yeni ürünlerin ve ürün bileşimlerinin yaratılması ve hali hazırda mevcut ürünlerin geliştirilmesi için çalışıyor. Bu; cepheler için daha çok inovasyon, sağlıklı bir mekan iklimi için daha iyi sıva ve kaplama ürünleri ve her yönüyle çok daha dayanıklı malzemeler
yaratılmasına imkan veriyor. Gelecekte, binalarda kullanılan tüm diğer malzemeler ve detaylar gibi cepheler de enerji verimlilikleri ile ön plana çıkacaklar. Üniversitelerle ürün ve malzeme bilgisi konusunda işbirliklerimiz oluyor. Kuru harçlar ve ısı yalıtım sistemleri ile ilgili olarak üniversitelere giderek öğrencilerle bir araya geliyor, onlara hem teknik hem de uygulama bilgileri veriyoruz. Son iki yılda İstanbul Üniversitesi, Anadolu Üniversitesi, Osmangazi Üniversitesi ve Namık Kemal Üniversitesi’nde öğrencilerle ve değerli öğretim üyeleri ile bir araya geldik.
Yurt içi ve yurt dışı satış faaliyetlerinizden bahsedebilir misiniz? Yurt içinde ve yurt dışında ağırlıklı olarak hangi bölgelere ne tür ürün satışları gerçekleştiriyorsunuz?
Baumit 31 ülkede faaliyet gösteriyor. Her ülke kendi pazarına odaklanıyor. Biz de Baumit Türkiye olarak iç pazarda faaliyet gösteriyoruz. Şu anda Marmara bölgesi ve Ankara’da faaliyet gösteriyoruz. Toplamda 3 ayrı bölgemiz var. Hedefimiz öncelikle Türkiye içindeki faaliyet alanımızı genişletmektir. Hali hazırda belli miktarda bir ihracatımız var ancak önceliğimiz iç pazarda büyümektir. Faaliyet gösterdiğimiz 3 bölgede de tüm ürün gruplarımız ile hizmet veriyoruz. Bu faaliyet alanları dışındaki bölgelere de özellikle proje bazında ürün tedarikimiz ve hizmetimiz mevcut.
Baumit’in çevre politikası ve sürdürülebilirlik yaklaşımı hakkında bilgi verebilir misiniz? İşçi sağlığı ve güvenliği ile ilgili çalışmalarınız hakkında neler söyleyebilirsiniz?
Giderek azalan yeşil alanları korumak, küresel ısınmayı yavaşlatmak için elimizden geleni yapmamız gerektiğine inanıyoruz. Buna da bireysel anlamda konutlarımızda tükettiğimiz enerji miktarını azaltarak başlayabiliriz. Dış cephe ısı yalıtım sistemleri ile soğuk mevsimlerde ısınma maliyetlerini düşürerek, sıcak mevsimlerde ise klima ihtiyacını azaltarak iki yönlü enerji tasarrufu sağlanabiliyor. Hem mevcut binalarda hem de yeni binalarda ısı yalıtımı yapılmasının enerji tasarrufuna ve ülke ekonomisine çok büyük katkısı olacağını artık hepimiz biliyoruz. Bu bilinci tüm ülkeye yaymak için çabalamamız gerekiyor. Firma olarak çeşitli üniversitelerde periyodik şekilde seminerler düzenliyoruz. Uygulayıcı bayilerimize bölgelerinde uygulama odaklı seminerler veriyoruz. Yapılan hatalar ve uygulamada ortaya çıkan sıkıntılar, alınacak önlemler hakkında onların bilgilerini geliştirmek adına organizasyonlar gerçekleştiriyoruz. Apartman yönetimleri ile bir araya geldiğimizde yine bilgi ve tecrübelerimizi paylaşıyoruz.
![Baumit](http://www.boyaturk.com/uploads/HaberMedya/04.05.2016/13.jpg)
Baumit, gerek yurt içinde gerekse yurt dışında bütün kararlarını alırken çevre duyarlılığını da ön plana koyuyor. Buna kullandığımız arabaların emisyon oranlarından, 14 milyon Euro’luk yatırımla yaptığımız fabrikanın teknolojik alt yapısına kadar her aşama dahildir. Tüm üretim süreçlerimizi ISO 14001 Çevre Yönetim Sistemine göre yönetiyoruz. Çevreye ve insana saygılı ürünlerin; zararsız hammaddelerle, temiz enerji ve modern teknoloji ile donatılmış ekipmanlarla, ergonomik çalışma koşullarında üretilerek son kullanıcıya risksiz bir şekilde ulaştırılması için çalışıyoruz. Geri dönüşüm imkanı olan her türlü ürün, yarı işlenmiş ürün ve hammaddenin yeniden kullanımını sağlayacak araştırma ve iyileştirmeleri sürekli yapmayı, atık miktarlarını ve enerji tüketimini, her yıl belirlediğimiz hedefler doğrultusunda azaltmayı ve doğal kaynakları en verimli şekilde kullanmayı hedefliyoruz. İşçi sağlığı ve güvenliği ile ilgili olarak da prosedürlerimiz var. İnsan bizim için çok önemli. İş güvenliği ile ilgili olarak üretim personelinden saha personeline ve ofis personeline kadar tüm birimlerimiz için eğitimler düzenliyor ve olası risk durumlarına göre gerekli önlemleri alıyoruz.
Baumit’in yatırım planları oluşturulurken hangi kriterlere öncelik veriliyor? Önümüzdeki dönemler için yatırım planlarınız var mı, varsa nelerdir?
Baumit olarak pazara girdiğimiz ilk günden beri Türkiye’ye yatırım yapıyoruz; uzun vadeli beklentilerimiz çok pozitif. Kriz döneminde, birçok insan yatırımdan kaçarken ya da tasarruf önlemlerine yönelirken yatırım yapmış bir firmayız. Bu da Avusturya’daki genel merkezimizin Türkiye’ye verdiği önemin bir işareti. Hali hazırda kurulu kapasitemiz, liderlik hedefi öngörülerek yapılmış ve iyi planlanmış bir yatırımdır. Üretim tesisimiz oldukça yeni ve kapasite olarak yeterli bir yatırım.
Bununla beraber 2014 yılı içinde boya ürünlerimizi Gebze fabrikamızda üretmek adına bir yatırımımız oldu. Bu yıla kadar dış cephe boyalarımızı merkez fabrikamızdan ithal ediyorduk. Boya üretimi için alt yapımızı tamamlayıp artık boyalarımızı da fabrikamızda üretmeye başladık. Avrupa’da ısı yalıtım pazarı mevcut binaların renovasyonuna yönelirken, Türkiye gibi ülkelerde kentleşmeyle birlikte yeni binaların da sayısı artıyor. Ama aynı zamanda eski bina pazarı da çok büyük bir potansiyel taşıyor. Bugün bir fabrikamız var. Baumit olarak orta vadeli bir yatırım planı belirledik. Bu plan çerçevesinde, hedeflerimize ulaştığımız ve sektör beklediğimiz yönde büyüdüğü müddetçe Türkiye’de ikinci tesisimizi açmayı hedefliyoruz.
Sektöre iletmek istedeğiniz mesajınız var mı?
Dış cephe ısı yalıtım sektörü Türkiye’nin şu anda inşaat sektörü içinde en hızlı gelişen alanlarından birisidir. Yasal zorunluluklar sayesinde bilinçlenme artış gösterse de, bireysel bilinç ve toplam fayda henüz zihinlerde netleşmiş ve özümsenmiş değil. Yeni yapılarda ruhsat almak için bir zorunluluk olarak karşımızı çıkan ısı yalıtımı, mevcut binalarda ortak alınması gereken kararlar yüzünden ötelenmekte veya ertelenmektedir.
Dış cephe ısı yalıtım sektörü dünyamızın korunmasında en önemli gündem maddelerinden biri. Gelişmiş ülkeler karbon salımı ile ilgili kısıtlamalara gitmek için mevzuat ve standartlarını tekrar gözden geçirmekteler. Küresel ısınmanın önlenmesi için üç temel nokta; fosil yakıtlardan vazgeçmek, ülkelerin karbon salım beyanlarını 5 yılda bir gözden geçirmesi ve küresel ısınmayı 2 derecenin altında tutmak olarak kabul edilebilir. Türkiye’nin BM’ye sunduğu taahhüt 2030 yılı itibariyle referans senaryoya göre sera gazı salım artış miktarını yüzde 21 azaltmaktır. Bunun neticesinde küresel ısınmanın önüne geçmek için yalıtım kalınlıkları arttırılmalı ve sistem kullanımı teşvik edilmelidir.
Enerjide dışa bağımlı ve fosil yakıtlar tüketen bir ülke olarak yalıtımlı binalar üretmek ve mevcut binaları yenilemek hem ülke ekonomisine hem de tüketicilerin kendi ekonomilerine büyük katkı sağlamaktadır. Zira Türkiye’deki mevcut binaların halen %85’inde yalıtım bulunmuyor. Dolayısı ile henüz ülke olarak yalıtım konusunda almamız gereken çok yol olduğu bir gerçek. Halen enerji tasarrufu dendiğinde ısı yalıtımı ilk akla gelen uygulama olmasa da her geçen gün bu konudaki farkındalık düzeyinin de arttığını gözlemliyoruz.
Burada en önemli nokta haksız rekabetin önlenebilmesi ve tüketici bilincinin artırılmasıdır. Haksız rekabetin önlenmesi için önerimiz, piyasa denetim ve gözetimin artırılmasıdır. Bu denetimlerin çok ciddi anlamda yapılmaya başlanması hem tüketicilerin yararına olacak hem de sektörün daha doğru şekilde büyümesine katkı sağlayacaktır. Zira vaat edilen standart değerleri ile gerçek ürün değerlerinin birbirinin aynı olması güvenli yapılar üretmenin ilk adımıdır. Biz bilincin artırılması konusunda üzerimize düşeni yapmaya çalışıyoruz. Bu konuda sizin gibi sektörel yayınların desteği ve derneklerin çalışmalarının da çok önemli olduğunu düşünüyoruz.