Gerçekleştirdiğimiz söyleşide AkzoNobel Marshall Tedarik Zinciri ve Lojistik Müdürü Sayın Batuhan Sözer sorularımızı yanıtladı. Sözer, Marshall’ın inovasyon ve Ar-Ge alanlarındaki çalışmaları hakkında bilgi verdi.
Okurlarımıza kısaca kendinizden, eğitim durumunuzdan ve profesyonel özgeçmişinizden bahsedebilir misiniz?
2011 yılından beri AkzoNobel Marshall Boyaları Fabrika Müdürlüğü görevini yürütmekteyim. Daha öncesinde 2003 -2009 yılları arasında Marshall Boya Üretim Ünitleri Sorumlulukları ve 2009 - 2011 yıllarında yine Marshall Boya’da Üretim Müdürlüğü görevini yürüttüm.
Kimya mühendisiyim ve ayrıca AkzoNobel’de çalışırken 2007-2009 yılları arasında İş İdaresi Yüksek Lisansımı tamamladım.
AkzoNobel bünyesinde birçok uluslararası projede rol aldım. Sektöre ilişkin organizasyonlarda da aktif roller üstlendim. Şu anda da Kocaeli Sanayi Odası Boya ve Sanayi Gazları Grubu Meslek Komitesi üyeliğinde yer alıyorum.
Marshall’ın kuruluş süreci ve günümüzdeki yapısı hakkında bilgi verir misiniz?
Marshall, 1954 yılında kuruldu ve giderek büyüyüp Türkiye’de sektörün önde gelen firmaları arasında yerini aldı. 1998’den itibaren ise dünyanın en büyük boya ve kaplama şirketi AkzoNobel çatısı altında faaliyet göstermeye başladı.
Türkiye pazarındaki 60 yıllık güçlü geçmişine AkzoNobel’in küresel perspektifini de ekleyen Marshall’ın ürün ve hizmetleri, Türkiye geneline yayılmış bayi ağı ve satış noktaları aracılığıyla Türkiye’nin her yerindeki tüketicilere ulaşıyor.
Marshall, ürün ve
renk yelpazesini yenilikçi yaklaşımla ve yeni teknolojilerle sürekli geliştiriyor ve tüketicilerine geliştirdiği ürünler, belirlediği trendler ile tüketicilerine ilham vermeyi, farklı yaratıcı dekorasyon önerileri sunmayı sürdürüyor.
Marshall başlıca hangi sektörlere, ne tür ürünler sağlıyor? Marshall’ın ürün, marka ve hizmetleri nelerdir?
AkzoNobel çatısı altında faaliyet gösteren Marshall, Cuprinol ve Hammerite gibi alanında lider birçok dünya markasının da Türkiye Boya Pazarına kazandırılmasında öncülük etmiştir.
Türkiye Boya Pazarında 60 yıldan uzun süredir varolan Marshall markası altında üretilen Sil-Pak ve Antibakteriyel Hijyen gibi yenilikçi ürünler sunmakla birlikte, tüketicilerinin kendi dekorasyon zevklerine uygun renk seçiminde büyük kolaylık sağlayan Gör&Boya applikasyonu hizmeti ile de sektörün gelişimine katkıda bulunuyor.
Boya ve kaplama ürünleri alanında faaliyet gösteren global ölçekteki en büyük oyunculardan AkzoNobel, 85 ülkede ve 35.000 çalışanı ile kalitesi kanıtlanmış küresel markaları ile sanayi, ambalaj, oto, gemi/yat ve toz boyalarından, ambalaj ve dekoratif boyalarına kadar korunması ve boyanması gereken tüm alanlarda faaliyetlerini sürdürüyor.
İnovasyon ve Ar-Ge alanlarında Marshall firması olarak ne tür çalışmalar yapıyorsunuz?
Türkiye’de boya sektörünün yenilikçi lideri Marshall, yenilikçi ve çözüm odaklı ürünler geliştirerek tüketici beklentilerini karşılamaya odaklanan bir yaklaşımla faaliyetlerini sürdürüyor.
Bu çalışmalarıyla Marshall, 2019 yılında T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından verilen Ar-Ge Merkezi Belgesi’ni almaya ve 5746 sayılı kanun hükümleri gereğince Ar-Ge merkezlerine tanınan teşvik ve muafiyetlerden yararlanmaya hak kazandı.
Marshall Ar-Ge çalışmalarında, dünya boya devi AkzoNobel’in üstün çalışmaları ve bilgilerini de kullanarak boya sektörünün gelişimine katkıda bulunuyor ve kullanıcılarına çok daha etkin ürünler sunmaya odaklanıyor.
Ar-Ge Merkezi’nde altyapı imkanlarını ve yetişmiş insan kaynaklarını da arttıran Marshall, üniversiteler ile yürütülecek ortak çalışmalar sayesinde güncel, literatür kaynaklara ulaşılabilirliğin artması ile patent hedefli yenilikçi ve tüketici ihtiyaçlarına yönelik ürün ve servislerle boya sektörünün de gelişimine katkıda bulunmayı hedefliyor.
Marshall Sil-Pak ürünü bu uzun soluklu Ar-Ge çalışmalarının bir sonucu olarak tüketicilerin ideal boya tanımına göre geliştirildi. Duvarlar üzerinde bir film tabakası oluşturarak su bazlı lekelerin duvara nüfuz etmesini engelleyen Sil-Pak, su itme özelliği ile sıvıların boya üzerinde boncuklanma efekti oluşturarak yayılmadan akmasını sağlayan bir ürün.
Sil-Pak, ‘Leke Tutmayan Teknoloji’si ile hareketli mekanlar için çok etkili, temiz bir kullanım sunuyor ve duvar boyası üzerinde oluşabilecek lekeleri en aza indiriyor.
Ar-Ge çalışmaları sonucunda geliştirilen Marshall Antibakteriyel ürünü ise, T.C. Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan testler sonucunda sertifikalandırılan içerdiği gümüş iyonları sayesinde insan sağlığına en ufak bir zarar vermeden, bakterilere karşı yüzde 99 koruma sağlayan bir ürün. Marshall, antibakteriyel özelliğini sürekli koruyan bu ürün ile sağlıklı ve hijyenik bir ortam sunuyor.
Marshall’ın çevre politikası ve sürdürülebilirlik yaklaşımı hakkında bilgi verir misiniz? İşçi sağlığı ve güvenliği ile ilgili çalışmalarınız hakkında neler söyleyebilirsiniz?
Marshall olarak bir yandan endüstrideki etki alanımızı büyütürken, diğer yandan sürekli olarak faaliyetlerimizden kaynaklanan çevresel etkileri en aza indirgemek için çalışıyoruz. Çevresel ayakizimizi azaltmayı, performansta sürekli iyileştirmeler yaparak çevreye duyarlı ve sürdürülebilir bir sürecin parçası olmayı hedefliyoruz.
Bu çerçevede öncelikle yerel ve uluslararası mevzuatlar ile AkzoNobel global çevre standartları ve sürdürülebilirlik ilkesine uygun hareket ediyor, bağımsız denetim ve onay süreci uyguluyoruz.
Fabrikadaki evsel ve tehlikeli atıkları çok büyük bir oranda geri kazanıyor, “Sıfır Atık” hedefi doğrultusunda çalışmalarımızı sürdürüyoruz. VOC emisyonunu sıfırlamak için gerekli noktalarda gaz arıtma ve algılama sistemleri kuruyoruz.
Evsel ve endüstriyel atıksuyu, tesisimizdeki kimyasal atıksu arıtma tesisinde arıtıma tabi tutarak, kritik su parametrelerinin ölçümü vasıtasıyla arıtma performansımızı sürekli ölçüyoruz.
Enerji sarfiyatını azaltmak için mühendislik birimimizin önderliğinde projeler geliştiriyoruz. Bununla birlikte ürün ve süreçlerimizin çevresel etkileri hakkında tüketici ve müşterilerimizi bilgilendiriyor ve gerekli önerileri sürekli olarak onlara sunuyoruz.
AkzoNobel firmaları tüm faaliyetlerinde insanı en değerli varlığı olarak kabul etmekte, iş sağlığı ve güvenliği kavramını temel ilkesi olarak görmektedir. Bu bağlamda, daha güvenli ve sağlıklı bir çalışma ortamı yaratmak için sürekli olarak çalışıyoruz.
Güvenli çalışma koşulları, AkzoNobel tesisleri bünyesinde çalışmanın ön koşuludur. Bu nedenle, AkzoNobel’in tüm çalışanlarından, güvenlik kavramını hayatlarının merkezinde tutmalarını istiyoruz. Bunu bir kültür haline getirerek, sadece iş yaşamında değil, özel hayatlarında da güvenliği, tartışmasız birinci öncelik haline getiriyoruz.
Hedeflerimize ulaşmak için; tüm süreçlerimizden, operasyonlarımızdan, yeni ürün denemelerimizden, proses ve mühendislik değişimlerinden doğabilecek riskleri dikkatle değerlendiriyoruz.
Bunların yanı sıra, ürünlerin tasarım aşamasından tüketim sürecine kadar kullanılan tüm hammadde, ambalaj malzemeleri, makine, ekipmanlar ve promosyon malzemeleri, kimyasal, biyolojik ve fiziksel tehlikeleri açısından değerlendiriyoruz.
Bu malzemelerin kullanımı için de bir onay sürecinden geçiriyoruz. Gündemde olan iş sağlığı ve güvenliği konularını, bilgilerini ve kamu duyarlılıklarını ilgiyle takip ediyor, tüm paydaşlarımız ile birlikte çalışarak, sağlık ve güvenlik kültürünün gelişimi ve standartların iyileştirilmesini sağlıyoruz.
Marshall’ın yatırım planları oluşturulurken hangi kriterlere öncelik veriliyor? Önümüzdeki dönemler için Marshall’ın yatırım planları var mı, varsa nelerdir?
Marshall olarak yatırım planlarımızla önümüzdeki 3 yıllık dönemin planlamasında bizim için en önemli konu, süreçlerimizdeki katma değersiz işleri sıfırlama ve süreç akışını düzeltmek, yenilemektir. Devamında odaklanacağımız madde, ürün gamının arttırılması ve üretim verimliliği konusundadır.
Sektörün öncü firması olarak önümüzdeki dönemde inovatif, müşterilerimizin istek ve taleplerine uygun yeni ürün ve teknoloji başlıklı yatırımlarda çalışmak, listemizde yer alıyor.
Bir o kadar da önemli olan enerji kullanımlarının azaltılması ile ilgili olarak elektrik ve doğalgazın kullanımının azaltılması da gündemimizde yer alan maddeler arasında. Bununla birlikte, sürdürülebilirlik ajandamız çok yoğun başlıklar içeriyor ve gelişim planlarımızın merkezinde yer alıyor.