Röportaj: Gamze Ünal
Agora Kimya’nın günümüzdeki yöneticileri olan Bengüsu Eyiel Ayabakan ve Bora Eyiel kardeşler, firmanın özelliklerini anlattılar.
1982 yılında kurulan Agora Kimya Grubu, hammadde ticaretinden WTR ve SOOP gibi markalar altında havuz bakımı, su arıtma ve kişisel hijyen için önde gelen bir kimyasal üreticisine dönüşmüştür. Merkezi İzmir’de bulunan grup, uluslararası ürünlerin Türkiye’de dağıtımını da yapmaktadır. İnovasyon, sürdürülebilirlik ve kaliteye olan bağlılığı ile pazar trendlerine uyum sağlamakta, Ar-Ge’ye yatırım yapmakta ve Agora Kimya Akademi aracılığıyla sektör profesyonellerini eğitmektedir.
Agora Kimya Group’u ve kendinizi okuyucularımıza tanıtır mısınız?
Agora Kimya Group olarak 43 yıllık bir şirketiz. 1982 yılında İzmir Selen Kimya ile hammadde ticaretine, akabinde 2006 yılında Agora Kimya’yı kurarak üretim faaliyetine başlıyor. Agora Kimya bünyesinde havuz kimyasalları, su şartlandırma, içme ve kullanım suyu, gıda hijyeni ve sanitasyon, medikal hijyen ve sanitasyon, ev dışı kullanım, kişisel bakım ve ev temizliği ürünleri üretmektedir.
Çatısı altında sektör bilinirliği yüksek; WTR, Selenoid, Handdes, Alesdes, Pereko, SOOP, Greengel markalarını bulunduran Agora Kimya, 80 kişilik ekibi ile sektöründe lider yerel ve uluslararası markalara fason üretim de yapmaktadır. Ayrıca ürettiği ürünleri destekleyen, ürün gamlarını ithal etmekte olup, BS Pool, LaMotte, PoolSan, Plastiflex’I markalarının Türkiye distribütörlüğünü yürütmektedir. İzmir Selen Kimya, grubun ilk şirketi, 42 yıllık yolculuğu başlatan şirketimizdir.
Ağırlıklı olarak Ege Bölgesindeki üreticilere distribütörlükleri ve ithalat yaparak hammadde
sağlayan İzmir Selen Kimya’nın sektörde bilinirliği yüksek olup, grubun bugüne ulaşmasında ana lokomotiftir. Hali hazırda grubun satış şirketi olup, hammadde ve mamul satışını yapmaktadır, aynı zamanda tüm e-ticaret operasyonumuzda yine bu şirketimizin bünyesinde devam etmektedir. Biz ikinci nesil olarak devraldığımız bayrağı daha ileri götürmek üzere var gücümüzle çalışıyoruz.
Bora Eyiel: İzmir Saint Joseph Lisesinin ardından Kamu ve Uluslararası İlişkiler okudum. 2
yıllık uluslararası bir şirkette satış tecrübesinin ardından çocukluğumdan beri bir parçası olduğum aile işine dahil oldum. 2002 yılından bu yana aktif olarak Agora Kimya’da çalışıyorum. Üretim faaliyetine başlanmasına liderlik ettim, 2006 yılından bu yana Agora Kimya’yı yönetiyorum, aynı zamanda pandemi sonrasında babamın ve ortağımızın emekli olması ile birlikte, yapısal bir değişikliğe giderek şirketlerimizi Agora Kimya Group çatısında topladık, kaynaklarımızı optimize ederek, daha verimli ve kurumsal bir yapıya yönümüzü çevirdik. Tümü kimyager ve kimya mühendislerinden oluşan üretim ve Ar-Ge ekibimiz ile trendlere paralel ürünler üretmeye, kendimizi geliştirmeye devam ediyoruz.
Bengüsu Eyiel Ayabakan: İzmir Bornova Anadolu Lisesinin ardından işletme okudum. Üniversite de staj ile başlayan profesyonel kariyerim yaklaşık 19 yıl sürdü. Türkiye’de ve yurtdışında ağırlıklı strateji, satış ve pazarlama üzerine yöneticilik yaptım. Yaklaşık 7 yıl önce aile şirketimize dahil oldum. Kardeşim ile birlikte devraldığımız bayrağı, edindiğimiz tecrübelerimiz ile harmanlayarak, şirketlerimizi daha ileriye götürmek üzere çalışıyoruz.
Agora Kimya, havuz kimyasallarından kişisel bakım ürünlerine kadar uzanan geniş bir ürün yelpazesine sahip. Ürün yelpazeniz hem endüstriyel hem de tüketici pazarlarına yönelik çözümler içeriyor. Bu farklı segmentlere etkili bir şekilde hitap etmek için hangi stratejileri kullanıyorsunuz?
En önemli stratejimiz değişmeyen tek şeyin değişim olduğunu kabul ederek, buna göre hem ürün hem de organizasyon olarak kendimizi buna hazır hale getirmek. Değişime ayak uydurmanız için de kendinizi sürekli geliştirmeniz gerekiyor. Rekabetin sürekli arttığı bir ortamda, kendinizi yenilemez, geliştirmezseniz, küçülmeye ve yok olmaya mahkumsunuz.
Bunun çok farkındayız ve tüm stratejimizi de buna göre planladık. En önemlisi bilgi sahibi olmanız, sektörde ve tüketici tarafında neler oluyor, trendler neler,çok yakından takip ediyoruz. Çağımız teknoloji çağı, biz teknolojiyi kendi işimizde nasıl daha iyi kullanır ve işlerimizi optimize ederek, daha efektif ve karlı bir çalışma ortamı oluşturabiliriz buna çok kafa yoruyoruz. AR-GE bölümümüz için sürekli kaynak ayırarak, tüketici taleplerine paralel ürünler geliştiriyoruz. Üretimin her adımında insan, insan sağlığı ve çevreyi ön planda tutarak, katma değeri yüksek, yenilikçi ürünler üretmeyi kendimize ilke edindik, en önemli olmazsa olmazımızda ilkelerimizdir.
Şirketiniz en kaliteli hammaddeleri kullanmaya önem veriyor. Bu malzemelerin tedarik edilmesi ve kalitesinin sağlanması için nasıl bir süreç izleniyor?
Kaliteli ürün tarifine baktığımızda şu şekilde tanımlanıyor ; Kalite; tüketicinin ihtiyaç ve beklentilerinin bilinmesi; bunlara uygun ürün tasarımının yapılması , bunların hatasız bir şekilde üretilmesi, ürünün bileşenlerin / hammaddelerinin ve alt bileşenlerin güvenilir bir şekilde sağlanması, performansın ve güvenliğin belgelendirilmesi, kullanım ile ilgili bir takım özelliklerin açık bir şekilde ortaya konulması, ambalajlamanın uygun bir şekilde yapılması, teslimatın zamanında yapılması, satış sonrası hizmetin verilmesi ve bu konular ile ilgili deneyimlerin hepsidir.
Şahane bir tanım, bizde Agora Kimya olarak tüm bu süreçlerin her biri için oluşturduğumuz kalite politikamız çerçevesinde üretimlerimizi yapıyoruz. Hammaddenin fabrikamıza gelmesi, gerekli analizlerin yapılarak, fabrikaya kabulü ile başlayan süreç,üretim, dolum, ambalajlama, kolileme aşamalarında da aynı titizlikle devam ediyor. Süreci,kullandığımız e-flow sistemi ile kontrol ediyor ve denetliyoruz. Kalite bölümümüz iç denetimler ile kalite standartlarımızın uygunluğunu kontrol ederken, gerekli alanlarda yeni kalite güvence kriterleri ekleyerek, kendimizi sürekli geliştiriyoruz. Ulusal ve Uluslararası markalara fason üretim yapmaktayız, belirli dönemlerde onların denetimleri de oluyor, bu da bizi sürekli olarak güncel tutuyor, kendimizi geliştirmemizi sağlıyor.
Agora Kimya’nın yaklaşımı sürdürülebilirliğe odaklanmayı içeriyor. Sürdürülebilirliğin ürün geliştirme ve iş operasyonlarınıza nasıl entegre edildiğini detaylandırabilir misiniz?
Biz 42 yıldır kimya sektöründe oyucusuyuz, sürdürülebilir olup, işimizi kuşaktan kuşağa aktarmak bizim için oldukça önemli, bunun içinde en önemli unsurlar, işinizi nasıl yaptığınız, ilke ve prensipleriniz, markalarınız, tüketicinizi doğru okuyabilme yeteneğiniz, trendler, kurallar, kanunlar ve en önemlisi ekibiniz. Bilgiyi, tecrübeyi aktarmanız ve bunu sürekli hale getirmeniz. Buna paralel olarak ürünlerinizi üretirken doğaya zarar vermeden operasyonunuzu yürütmeniz ve ürettiğiniz ürünlerin tüketici beklentisini karşılarken, doğaya ve çevreye de saygılı olmasını sağlamanız gerekiyor.
Bunun içinde doğru tedarikçiler ile çalışıp, üretim proseslerinizi buna göre belirlemek, planlarınızı uzun vadeli yapmak ve sisteminizi doğru kurmak sizi sürdürülebilir kılıyor. Ürün gruplarımıza gelişen teknoloji, yeni hammaddeler paralelinde sık sık bakıyoruz, daha az ambalaj tüketimi, çevreye daha duyarlı ürünler üretme, karbon emisyonu düşürmek için yapılabilecekler hep gündemimizde. Son dönemde yeni çıkardığımız 3 ürünümüz ile sıvı halde olan ürünleri tablet formuna dönüştürerek hem plastik tüketimini azalttık, hem de kargo yükünü azaltarak karbon emisyonunu düşürdük. Yine ürün portföyümüzde yer alan doğal temizlik ürün markamız SOOP, tamamen doğal kaynaklı hammaddelerden oluşan, vegan formüller ile üretiliyor. Direk son tüketici ile buluşan bu ürün ailemiz daha sağlıklı ve güvenli bir temizlik vaad ediyor . SOOP Baby, SOOP Home, SOOP Hand ve SOOP Cosmetics olarak kategorilere ayırdığımız markamız en hızlı büyüyen ürün gruplarımızdan biri.
Agora Kimya Akademi’de iş ortaklarına yönelik eğitim programları yer alıyor. Agora Kimya ne tür eğitimler veriyor ve bu eğitimler sektöre nasıl fayda sağlıyor?
Biz bir iş yapılıyorsa, o işin ehil eller tarafından yapılmasından yanayız, sonuçta havuzu temizlemek ve temiz tutmak için kullanılan ürünler kesinlikle doğru ve yeterince uygulanması gereken ürünler. Biz üreticiyiz, ürettiğimiz ürünler bayilerimiz aracılığı ile tüketiciler ile buluşuyor. Bayilerimizin ve ekiplerinin, ürünlerimiz ve uygulaması hakkında bilgiye sahip olması, belirli eğitimleri alması amacı ile Agora Kimya Akademi’yi oluşturduk. Periyodik aralıklar ile havuz, havuz bakımı ve kullanılan ürünler ile ilgili bayilerimiz ve ekiplerine eğitimler veriyoruz. Bayilerimiz takıldıkları her noktada bize 7/24 ulaşabiliyorlar, teknik ekibimiz her konuda onlara yardımcı olmaya çalışıyor. Bunun yanı sıra sektörümüze de öncülük ettiğimiz “yüzme havuz operatörleri eğitimleri “için Halk Eğitim Merkezleri ile birlikte çalışıyoruz. Bugüne kadar farklı şehirlerde Halk Eğitim Merkezleri ile ortak eğitimlere imza attık. Bu konunun önemini tüm sektörün anlaması ve destek olması çok önemli.
Ar-Ge Laboratuvarınız şirketin yenilikçi kalmasında çok önemli görünüyor. Bu laboratuvardan çıkan bazı son yenilikleri veya atılımları açıklayabilir misiniz?
İçinde bulunduğumuz dönem hız çağı, teknoloji çağı bizi bambaşka bir yere getirdi. Buna paralel olarak ta tüketicinin beklentileri, talepleri değişiyor. Biz tüketici trendlerini çok yakından takip ederek, kendi alanımızda neler yapabiliriz buna kafa yormayı seviyoruz. Belirlediğimiz alanlarda AR-GE çalışmaları başlatıyoruz, AR-GE uzun bir süreç ve araştırmayı gerektiriyor, tabi aynı zamanda da bu alana kaynak ayırmanız çok önemli. Biz her yıl AR-GE’ye 2-3 ürün için yatırım yapıyoruz. Gerekli durumlarda birlikte çalıştığımız iş ortaklarımızdan destek alıyoruz, onları AR-GE ekipleri ile bir araya gelerek, ürün üzerinde görüş alıverişinde bulunuyoruz. AR-GE çok keyifli ancak büyük emek ve sabır isteyen bir süreç, sizi ileriye taşıyacak en önemli birim, bu sebep ile de düzenli bir şekilde AR -GE’ye yatırım yapmaya devam edeceğiz.
Özellikle küresel sağlık sorunları ışığında, tıbbi hijyen ve dezenfektan ürünleriniz aracılığıyla Agora Kimya’nın halk sağlığını iyileştirmede nasıl bir rol oynadığını düşünüyorsunuz?
Dezenfektan tanımını doğru yapmak önemli, bir ürüne dezenfektan diyebilmeniz için biyosidal ruhsat sahibi olmak zorunda. Ürettiğiniz dezenfektanın hangi virüs, hangi bakteri,hangi mantar üzerinde etkili olduğunun bağımsız laboratuvarlar tarafından yapılan analizler ile belirlenmesi gerekiyor, bu analizleri geçtikten sonra ürününüz için biyosidal ruhsatı veriliyor ve satışına başlayabiliyorsunuz. O sebep ile tüketicilerin dezenfektan satın alırken mutlaka biyosidal ruhsatı olup olmadığını kontrol etmesini öneriyoruz.
Biz pandemi sürecinde İzmir İl Sağlık Müdürlüğü İzmir Bölgesinin tüm dezenfektanlarını ürettik. Türkiye’de dezenfektan dediğinizde, genelde ithal ürünler, uluslararası markalar hep öne plana çıkarken, biz yerli üretici olarak, kurumsal, ülkemizin ileri gelen hastanelerine ürünlerimiz ile girebildik. Bunu da ülke ekonomisi için çok önemli olduğunu düşünüyoruz. İşinizi doğru yaptığınızda, başarı peşinden geliyor, buna inanıyoruz, bunun bir sonucu olarak ta Türkiye’de faaliyet gösteren uluslararası markalar için dezenfektan ürünlerinde fason üretim yapıyoruz ve bir markanın global tedarikçilerinden biriyiz.