Kimteks Poliüretan Ar- Ge Direktörü Sayın Dr. Yener Rakıcıoğlu ile sektördeki profesyonel özgeçmişi, Kimteks Poliüretan’ın Ar-Ge çalışmaları, Türkiye’deki Ar-Ge kültürü ve Ar-Ge teşviklerinin mevcut durumu ile ilgili keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.
Sayın Dr. Yener Rakıcıoğlu, okurlarımıza kısaca kendinizden, eğitim durumunuzdan ve profesyonel özgeçmişinizden bahsedebilir misiniz?
1969 Rize doğumluyum. Kimyagerim. Çalışma hayatıma 1990 yılında
İstanbul Teknik Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi Kimya Bölümünde Araştırma Görevlisi olarak başladım.
Yaklaşık 10 yıllık bir çalışmanın ardından Yard. Doç. Dr. iken özel sektöre geçme kararı aldım. 2 yıl Gemsan A.Ş. de Tekstil Yağları Bölümü Ar-Ge ve Teknik Servis Yöneticisi olarak çalıştım. Sektörel anlamda Poliüretan ile ilk tanışmam 2003 yılı Mart ayında Elastogran Polyurethanes’da (şimdiki adı ile BASF Polyurethanes) oldu.
2016 yılı başında BASF Polyurethanes Rijit Bölümü Global Teknik Müdürlüğü görevinden ayrılarak Kimteks Poliüretan’da Ar-Ge Direktörü olarak çalışmaya başladım.
Şirketinizin Ar-Ge çalışmaları ile ilgili bilgi verebilir misiniz? Güncel proje ve hedefleriniz nelerdir? Kimteks’in 2018 yılı için Ar-Ge bütçesi nedir?
Kimteks Poliüretan, 2017 yılı Mayıs ayında Ar-Ge Merkezi oldu. Ar-Ge çalışmaları Ayakkabı, Rijit ve Flexible-Case olmak üzere üç ayrı bölüm altında yürütülmektedir.
Hayal gücü yüksek 20 kişiden oluşan bu ekiple sektörde yeni trendler oluşturma hedefindeyiz. Ülkemizin ve iş ortaklarımızın ihtiyaçlarına yardımcı olmak amacıyla başta TÜBİTAK olmak üzere, üniversite ve kendi sektörlerinde lider kuruluşlarla birçok yeni teknoloji geliştirme ve iyileştirme projeleri yürütüyoruz.
Her yıl toplam ciromuzun yaklaşık %2’sini Ar-Ge için harcıyoruz. Ar-Ge sonucu ortaya çıkan yeni ürünlerin toplam ciromuzdaki payı ise yaklaşık %10 civarındadır. Ar-Ge Merkezimizin en önemli hedeflerinden biri de Ar-Ge dendiğinde kendi sektörü içerisinde akla ilk gelen firmalardan biri olmaktır.
Bu hedef doğrultusunda; Ar-Ge personelinin yetkinliklerini, yeteneklerini ve sayısını arttırmak, personel eğitimlerinin zenginleştirilmesi konularında uzman birimler ve üniversitelerle yoğun iş birliği içerisinde olmak, Uygulama ve Simülasyon Laboratuvar altyapısının güçlendirilmesi ve müşterilere en üst kalite ürünler sunmak, yenilikçi, sektöre öncülük eden Ar-Ge faaliyetleriyle müşterilerinin rekabet gücünü artırmak, Kimteks Poliüretan Ar-Ge Stratejileri içerisinde yer almaktadır.
Ar- Ge çalışmalarınızda içinde bulunduğunuz olumlu veya olumsuz şartlar ve gelişmelerden bahseder misiniz?
Ar-Ge’nin önemini çok iyi bilen bir yönetime sahibiz. Bu sayede her biri kendi alanında uzman ve tecrübeli Türkiye’nin en iyi kadrosunu oluşturduk. Teknolojik alt yapımız da çok güçlü. Bütün bunları yeterli görmeyip sürekli olarak geliştirmeye devam ediyoruz.
Ayrıca son yıllarda Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın Ar-Ge merkezlerine verdiği teşvikler, Temel Bilimler alanında uzman nitelikli daha fazla çalışan istihdam etmemize ve sektörün ihtiyaçlarına çözüm getirecek birçok TEYDEB projesi yapmamıza olanak sağlamaktadır.
Ar-Ge Merkezi’mizde ürün tasarımı, formülasyonlarda kullanılacak molekül sentezi ile başlayıp, sistemin geliştirilmesi ve Müşteri Uygulama ve Simülasyon Merkezi’nde makine denemeleri ile ürünün son halinin test edilmesi aşamasına kadar tüm süreci kapsar.
Şirketinizin Ar-Ge operasyonlarının satış ve ihracat rakamlarına etkisini nasıl yorumluyorsunuz?
Kimteks Poliüretan’da Ar-Ge, yeni pazarlara girmede kilit rol üstlenmektedir. 39 ülkeye ihracat yapıyoruz. 2017 yılında satışlarımızın yaklaşık %33’lük kısmını ihracat birimimiz oluşturmuştur. Yeni ürünlerle birlikte hem ihracat oranımız hem de ihracat yaptığımız ülke sayısı hızla artmaktadır.
Kimteks Poliüretan, Türkiye geneli 2016 yılı Plastik Hammaddeler İhracatı kategorisinde 4. aynı yıl Türkiye Geneli Poliüretan Sistem Satışları’nda ise 1. olmuştur.
Türkiye’deki Ar-Ge kültürünü ve Ar-Ge teşviklerinin mevcut durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Türkiye’de sanayi kuruluşlarının çoğu maalesef Ar-Ge değil Ür-Ge mantığıyla çalışmaktadırlar. Yalnızca Ür- Ge’nin gelişime, büyümeye ve rekabete verdiği katkı sınırlı kalmaktadır. Son dönemlerde yüksek katma değerli ve yeni ürün tasarımına yönelik Ar-Ge çalışmalarının hız kazandığını görüyoruz.
Bunda Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının verdiği teşviklerin etkisi büyük olmuştur. 2008 yılında Türkiye’deki Ar-Ge Merkezi sayısı sadece 20 iken bugün bu rakam 800’ü geçmiştir. Yakın zamanda ise bu rakamın 2500 lere çıkacağı ifade ediliyor.
Ayrıca Sanayi Bakanlığı bu Ar-Ge merkezlerinde çalışacak nitelikli araştırmacı alt yapısını oluşturabilmek için üniversite giriş sınavlarında ilk binden temel bilimleri seçen öğrencilere yüksek miktarda burs imkânı sağlamaktadır.
Hem akademisyen geçmişiniz var hem de Ar -Ge Yöneticisi olarak yeni fikirler üretme ve projelendirme süreci nasıl başlamalı ve ilerlemeli?
Akademisyen olarak da Ar-Ge merkezi çalışanı olarak da yeni fikir üretme ve projelendirme süreci benzerdir. En iyi fikirler hayal dünyası geniş, nitelikli çalışanlar tarafından ortaya çıkarılır.
Aynı anda bir çok alanda başarılı olma şansımız zayıftır. O yüzden bir çalışandan iyi fikirler üretmesini bekliyorsanız onun belli bir alanda uzmanlaşmasına izin vermelisiniz.
Projelendirmenin belli başlı prensipleri, bir sistematiği olmalıdır. Hedef kitlesi, amacı, çalışma zaman dilimleri, ekip, cihazlar, malzemeler, pazar bilgisi, maliyet vb. gibi konular net olarak belirlenmelidir.
Eklemek istedikleriniz….
Daha güzel yarınlar için gerçek Ar-Ge kültürünün yaygınlaştığı bir gelecek diliyorum.