Bitkisel Proteinler Yaşam Süresini Uzatıyor Mu?

  • 24.04.2018
Sabri Ülker Vakfı, kurulduğu 2009 yılından bugüne, gıda, beslenme ve sağlıklı yaşam bilincinin gelişmesine katkı sağlamak, topluma bu konulardaki en doğru, güncel ve bilimsel bilgiyi aktarmak hedefiyle çalışmalarını sürdürüyor. Vakıf, özellikle sağlık ve beslenme alanında yaşanan bilgi karmaşasının önüne geçmek için Türkiye’nin sağlıklı yaşam ve beslenme alanında ilk bilimsel dijital bilgi platformu “Bilim Bunu Konuşuyor” ile sağlık ve beslenmeyle ilgili gündemdeki konuları, bilimsel ve en güncel bilgileri tarafsız bir yorum ve anlaşılır bir dille kamuoyuyla paylaşıyor. Vakıf, “Bilim Bunu Konuşuyor” platformunda bu kez, bitkisel ve hayvansal kaynaklı proteinlerin tüketimi konusunu tartışmaya açıyor.Bitkisel Proteinler Karbonhidrat, protein ve yağların yeterli ve dengeli beslenmedeki yeri ve günlük gereksinimleri bilinen bir konu. Bununla birlikte farklı karbonhidrat, yağ ve protein türlerinin sağlığa etkileri ve tüketim miktarları konusu ise halen tartışılmaya devam ediyor. Hayvansal ve bitkisel protein alımının yaşam süresine etkisini değerlendiren güncel bir araştırma, “Hayvansal ve bitkisel protein kaynakları ne kadar tüketilmeli” sorusunu yeniden gündeme taşırken bir yandan da tartışmaları beraberinde getiriyor. Peki, beslenme ve sağlık otoriteleri bitkisel ve hayvansal kaynaklı proteinlerin tüketimi konusunda ne öneriyor?

Araştırma Sonuçları Ne Söylüyor?

Yaşları ortalama 49 olan, 46 binden fazla erkek ve 85 binden fazla kadının 32 yıl süreyle izlendiği araştırmada; her dört yılda bir bireylerin besin tüketim sıklıkları bir kez sorgulanarak, hayvansal ve bitkisel protein tüketimleri belirlendi ve yaşam tarzına ek olarak tıbbi bilgileri de ayrıca incelendi. Sonuçta bireylerin, hayvansal protein alımının günlük toplam enerjiye katkısının yüzde 14 (yüzde 9-yüzde 22) olduğu bulundu. Araştırmada hayvansal protein alımı yüksek olan bireylerde kalp damar hastalıklarına bağlı ölüm riskinin de arttığı görüldü. Ancak bu bireylerde sigara kullanımı, şişmanlık, sedanter yaşam (hareketsiz yaşam) gibi kalp damar hastalıklarına yol açabilecek yaşam tarzı etmenlerinden en az birinin mevcut olduğu da belirtiliyor. Kalp damar hastalıkları açısından risk oluşturan yaşam tarzı etmenlerinden herhangi biri bulunmayan bireylerde ise yüksek hayvansal protein alımıyla yaşam süresi arasında bir ilişki ise bulunmadı. Araştırmada, bireylerin bitkisel protein alımının günlük toplam enerjiye katkısının yüzde 4 (yüzde 2-yüzde 6) olduğu, bitkisel protein tüketimi yüksek olan bireylerin aynı zamanda sağlıklı bir yaşam tarzını benimsediği ve dolayısıyla ölüm riskinin daha düşük olduğu tespit edildi. Hayvansal proteinden gelen enerjinin yüzde 3'ünün, bitkisel proteinlerden karşılanacak şekilde azaltılmasının tüm nedenlere bağlı ölüm riskini azaltabileceği de araştırmanın diğer sonuçlarından biri olarak öne çıktı.

Yazıyı Paylaş