Saint-Gobain’in Sürdürülebilir İnşaat Gözlemevi tarafından hazırlanan 3. Sürdürülebilir İnşaat Barometresi, Türkiye’de sürdürülebilir inşaat konusundaki farkındalığın giderek yükseldiğini ancak bu bilincin henüz somut adımlara yeterince dönüşmediğini ortaya koydu. Araştırma, 27 ülkede 4.000 sektör profesyoneli ve 27.000 vatandaşın katılımıyla gerçekleştirildi.
“Hemen harekete geçmeliyiz”
Saint-Gobain Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Benoit Bazin, araştırma sonuçlarını değerlendirirken şu ifadeleri kullandı:
“Sonuç çok açık: Sürdürülebilir inşaatın bir standart haline gelebilmesi için hemen harekete geçmeliyiz. Bu yaklaşımın vatandaşlar ve sektör profesyonelleri tarafından daha iyi anlaşılması gerekiyor. Çevresel etkilerinin ötesinde sunduğu sağlık, konfor ve yaşam kalitesi faydaları ne yazık ki hâlâ yeterince bilinmiyor. Yerel koşullara uyarlanmış bütüncül bir küresel yaklaşıma ihtiyacımız var.”
Türkiye’de farkındalık artıyor
Barometrenin Türkiye sonuçlarını değerlendiren Saint-Gobain Türkiye CEO’su Aykut Aydoğan ise şunları söyledi:
“Bu rapor, Türkiye’nin sürdürülebilir inşaat alanındaki dönüşümüne yön verecek değerli bir yol haritası sunuyor. Ülkemiz artık sadece kavramsal farkındalık değil, eylem aşamasına da geçmiş durumda. Önümüzdeki dönemde sağlıklı, erişilebilir ve uzun ömürlü yapılar üretmeye yönelik bütüncül politikalar kritik rol oynayacak. Bu dönüşümün hızlanması için kamu, özel sektör, üreticiler ve eğitim kurumlarının güçlü iş birlikleri şart.”
Araştırmadan öne çıkan bulgular
Farkındalık artıyor: Küresel çapta katılımcıların %67’si sürdürülebilir inşaat kavramını bildiğini belirtti. Türkiye’de ise sektör temsilcilerinin %88’i konuya aşina olduğunu ifade etti.
Daha büyük adımlar isteniyor: Paydaşların %87’si sürdürülebilir yapılar için daha cesur adımlar atılması gerektiğini söylüyor. Türkiye’de vatandaşların %34’ü, profesyonellerin %41’i finansal teşviklerin önemine dikkat çekiyor.
Çevresel boyut ön planda: Türkiye’de katılımcıların %77’si sürdürülebilirliği enerji verimliliğiyle ilişkilendiriyor. Ancak “yaşam kalitesi” ve “kullanıcı refahı” gibi sosyal kriterler geri planda kalıyor (%16).
Bilgi eksikliği sürüyor: Profesyonellerin yalnızca %35’i bu alanda özel eğitim almış durumda. Bu da yüksek farkındalığın eyleme dönüşmesinde engel oluşturuyor.
Yolun başındayız, ancak potansiyel büyük
Araştırma, Türkiye’de sürdürülebilir yapı konusunda güçlü bir potansiyelin bulunduğunu, ancak bu potansiyelin kapsayıcı politikalar, yerel ihtiyaçlara uygun çözümler ve bilgi eksikliğinin giderilmesi ile gerçeğe dönüşebileceğini ortaya koyuyor.
