165 milyon TL’lik yatırımla hayata geçen Kimya Teknoloji Merkezi, Türkiye’de daha önce yapılamayan 39 testi yaparak dışa bağımlılığı azaltacak ve inovasyonun kalbi olacak. İKMİB’in (İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği) öncülüğünde hayata geçen bu önemli yatırımı, İKMİB Başkanı Adil Pelister anlattı.
Kimya Teknoloji Merkezi kurma fikri ne zaman ve nasıl ortaya çıktı?
Kimya Teknoloji Merkezi, İKMİB olarak geleceğe yönelik düşüncelerimiz ışığında yeni bir fikir ortaya koyduğumuz, sektörümüzü geleceğe taşıyacak ve ülkemize değer katacak vizyoner bir proje olarak doğdu. 2019 yılında Kimya Sektör Platformu ile çalışmalarımız sürecinde İKMİB olarak ilk kez dile getirdiğimiz bu yenilikçi fikir, sektörümüze ilişkin gelecek öngörülerimizle bugünden yarınları kurguladığımız bir teknoloji merkeziydi. Çünkü bizim bu topraklarda yerli ve milli gücümüz ile test ve belgelendirme hizmeti sunacak, Türkiye’de bu alanda ilklere imza atacak, kimya alanında yenilikçi ürünlere kuluçka vazifesi görecek ve özellikle kimya ihtisasına sahip bir teknoloji merkezine ihtiyacımız vardı.
2020 yılı itibariyle kamu nezdinde de görüşmelerimize başladık. Bu süreçte başta Ticaret Bakanlığımız olmak üzere Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız ile fikrimize ve vizyonumuza ciddi güç katan büyük bir destek gördük. 2021 yılından itibaren yer tahsisi, arama konferansları, akademisyenlerle çalıştaylar gibi bir dizi görüşme ve fizibilite çalışmalarıyla yola çıktık. Bugün ise uluslararası standartlara sahip, kimyanın başlıca alt sektörlerine test ve belgelendirme hizmetleri sunan, nitelikli personeliyle kuluçka merkezinden Ar-Ge projelerine hamilik etmeye kadar uzanan kapsamlı bir kimya ekosistemi amaçlayan Kimya Teknoloji Merkezi’mizde sektörümüze ve ülkemize güç katıyoruz.
Kimya Teknoloji Merkezi kapılarını açtığı bugüne kadar hangi süreçlerden, zorluklardan geçti?İKMİB’in kendi özkaynağı; yani üyelerinden gelen nispi aidatlarını, yine üyelerine ve sektöre hizmet edecek bir yapıda buluşturan, ülke ekonomimize ve kimya sektörümüze katkı sunacak, Türkiye’nin küresel ticaretteki gelecek hedeflerine yönelik kalıcı bir eser bırakacak bir teknoloji merkezinden söz ediyoruz. Dolayısıyla bu süreçte özellikle İKMİB üyelerimizin, kimya sanayicilerimiz ve kimya ihracatçılarımızın değerli katkılarıyla biz bu hayali gerçeğe dönüştürdük. Bu projenin finansmanını planlamak, kamunun desteğini yanımıza almak, akademik camianın katkılarını almak ve fiziksel olarak bu yatırımı hayata geçirmek meşakkatli bir mesai istiyordu. Ne mutlu ki İKMİB yönetimi olarak Vizyon 2030 yol haritamızdaki büyük bir gelecek idealinin ilk adımını Kimya Teknoloji Merkezi’nde attık.
Kimya Teknoloji Merkezi’nin yerinin Bilişim Vadisi olarak seçilmesinin sebepleri nelerdir?
Kimya Teknoloji Merkezi’nin, teknolojinin kalbinde olmasını istedik. Sadece fiziki olarak Kocaeli’de bulunan Bilişim Vadisi’nde konuşlanmak değildi amacımız. Esasında temel isteğimiz, Kimya Teknoloji Merkezi’nin ülkemizdeki teknoloji ekosisteminin içinde yer almasını hedefledik. Çünkü ancak bu sayede teknolojinin farklı alan ve disiplinlerinden beslenen, yüksek katma değerli ürünler ve yeni nesil kimya teknolojileri geliştiren bir merkez olabilirdik.
Biz bu doğrultuda lokasyon seçerken de stratejik davrandık ve doğru bir adım attık. Bu ekosistemin bir parçası olduğumuz için çok şanslıyız. Çünkü fiziken de bu ekosistemin içinde yer alarak değerli bir kazanım elde ettik. Kimya Teknoloji Merkezi’nden destek alan start-up projeleri, kulukça merkezinde hayat bulmayı bekleyen yeni fikirler, aynı zamanda Bilişim Vadisi’nin sunduğu dünya standardındaki imkanlarından faydalanabiliyorlar.
Bilişim Vadisi’nin tercih edilmesinin en önemli nedenlerinden biri, sahip olduğu stratejik konum avantajıdır. Türkiye’nin sanayi üretiminde lokomotif rol oynayan İstanbul – Kocaeli – Bursa hattının tam merkezinde yer alan bu konum, Kimya Teknoloji Merkezi’ni yaklaşık 200 kilometre karayolu mesafesi içinde yaşayan 25 milyondan fazla kişilik bir hedef kitleye fiziksel olarak yakınlaştırmaktadır. Bu yakınlık; özel sektörle iş birliklerini kolaylaştırmakta, aynı zamanda hızlı erişim ve etkin hizmet sunumu açısından önemli bir avantaj sağlamaktadır.
Kimya Teknoloji Merkezi’nin sektöre neler katacağını düşünüyorsunuz?
Kimya Teknoloji Merkezi’ni, sektörün teknoloji geliştirme ve test altyapısının ileriye taşınmasında kritik bir basamak olarak görüyoruz. Stratejik öneme sahip ürünleriyle 27 ana sektöre dokunan, 16 alt sektörüyle de Türk sanayisine ve ihracatına büyük güç katan kimya sektörümüzün gelecek projeksiyonunda, bu merkez önemli bir kilometre taşı olacak.
165 milyon TL yatırımla hayata geçirdiğimiz Kimya Teknoloji Merkezi’nde, modern donanıma sahip laboratuvarlarımızda Türkiye’de daha önce gerçekleştirilemeyen 39 test yapılacak ve ülkemiz kimya alanında birçok ilke imza atacak. Toplamda 209 farklı testin devreye alınması, bunlardan 100’ünün yakın gelecekte uluslararası akreditasyonla belgelendirilmesi hedefleniyor.
Plastikten kauçuğa, kozmetikten boyaya kadar birçok alt sektörün ihtiyaç duyduğu ve bugüne kadar yurt dışında gerçekleştirilen test ve analiz işlemleri artık Kimya Teknoloji Merkezi bünyesinde yapılabilecek. Bu da hem zaman hem de maliyet açısından ihracatçılarımıza önemli avantajlar sağlayacak. Aynı zamanda, dışa bağımlılığın azalmasıyla ülkemizin cari açığının kapanmasına yıllık ortalama 12,5 milyon dolar katkı sunulması öngörülüyor.
Bununla birlikte, sektörümüzün daha yüksek katma değerli üretim gerçekleştirebilmesine, nitelikli ürün geliştirme kapasitesinin artırılmasına ve kilogram başına ihracat değerinin yukarı çekilmesine de ciddi bir zemin hazırlanmış olacak. Sadece test ve laboratuvar hizmetleriyle değil, aynı zamanda kuluçka merkezimizden doğacak start-up projeleri, yerli teknolojiler, sertifikasyon hizmetleri ve danışmanlıklarla birlikte, Kimya Teknoloji Merkezi’nin inovasyonun kalbi olacağına inanıyoruz.
Geleceğin kimyasının buluşma noktası olacak bu merkezi ülkemize kazandırmanın gururunu yaşıyoruz.
Kimya Teknoloji Merkezi’nin kurulmasında İKMİB’in öncü rolünü anlatır mısınız?
İKMİB olarak Kimya Teknoloji Merkezi fikrimiz aslında kimya sektörümüzü yüksek katma değerli ihracat ve yüksek teknolojili ürünlerle birlikte küresel ticaretten daha fazla pay almayı hedefleyen bir ufuk açıyor. Nitekim bugün dünyanın en büyük 10 ekonomisinin ilk 8’i aynı zamanda kimya teknolojisi üretimi ve kimya ihracatında da ilk 10 içinde yer alıyorlar. Dolayısıyla kimya, hayatın her alanına dokunan, sanayinin tüm kollarına ara mamul ve mamul üreten çok stratejik bir sektör. Bu sebeple kimya sektörümüz, ülkemizin ekonomisine de yön veren, kaldıraç etkisi yapan kıymetli bir üretim üssü konumunda.
Buradan öncülük ettiğimiz tek fikir Kimya Teknoloji Merkezi değil elbette. Vizyon 2030 stratejimizde iki önemli adım daha var. İkinci hedef adımımız Türkiye Kimya Ajansı’nı kurmak ve ardından bunu taçlandıracak son adım ise Türkiye’de yine ilk olacak bir Kimya Bilim Şehri kurmak. Geleceğimiz için kendi finansal sistemi ve üretim teknolojileri olan, araştırma kuruluşları ve üniversitesi ile tek vücut bir kimya şehri kurguluyoruz.
Kimya Teknoloji Merkezi’nde hangi sektörlere ne gibi hizmetler sunulacak?
Kimya Teknoloji Merkezi bünyesinde, kozmetik, temizlik malzemeleri, plastik, elastomer, kauçuk, polimerik malzemeler ve boya endüstrileri başta olmak üzere kimya sektörünün ana segmentlerine yönelik kapsamlı fiziksel, kimyasal, mekanik test hizmetleri ile mikrobiyoloji ve moleküler biyoloji laboratuvarlarında analizler sunuluyor. Laboratuvar altyapımız; kromatografi, spektroskopi, termal analiz ve reoloji gibi modern analiz teknikleriyle donatılmış olup, Türkiye’de daha önce gerçekleştirilmemiş 39 testin valide edilerek uygulanabilir hale getirilmesi planlanıyor. Toplamda 209 farklı test prosedürü devreye alınacak; bunların 100’ü için ulusal ve uluslararası akreditasyon süreçlerinin yakın zamanda tamamlanarak sektörün güvenilir analiz ihtiyaçlarına yetkin bir yanıt verilmesi hedefleniyor.
Akademisyen ve üniversitelerle iş birlikleri kurulacak mı?
Elbette. Kimya Teknoloji Merkezi’nin kuruluş süreci, yalnızca sanayicilerin değil, akademi dünyasının da aktif katkısıyla şekillendirildi. Merkezimiz, test ve analiz hizmetlerinin ötesinde, bilgi ve teknoloji üreten bir yapıya sahip olacak şekilde tasarlandı. Bu kapsamda üniversiteler ve akademisyenlerle yakın iş birliği içerisinde hareket ediyoruz. Özellikle start-up’lar ve üniversitelerin dahil olduğu çok paydaşlı Ar-Ge projelerinde altyapı desteği sunmak, ortak laboratuvar kullanımına imkan tanımak ve konsorsiyumlara teknik katkı sağlamak gibi hedeflerimiz var. Akademik dünya ile sanayi arasında etkin bir köprü kurmayı önemsiyoruz. Buna ek olarak, kimya sektörüne yönelik eğitim ve danışmanlık hizmetlerini de devreye alacağız. Bu hizmetlerin içeriği; hem güncel sektörel ihtiyaçları karşılayacak hem de alanında uzman eğitmen ve akademisyenlerin katkılarıyla zenginleşecek. Böylece Kimya Teknoloji Merkezi, yalnızca test ve analiz değil; aynı zamanda eğitim, gelişim ve bilgi transferi süreçlerinde de akademik paydaşlarıyla birlikte ilerleyen bütüncül bir yapı haline gelmiş olacak.
