Otomasyon endüstrisinde CNC kontrolör, robot ve makinelerin geliştirilmesine öncülük eden FANUC, yenilikçi robot gamıyla dünyada yaklaşık 750 milyar dolarlık bir hacme ulaşan kozmetik pazarının gelişimini destekliyor. Güzellik ve cilt bakımı ürünlerinin üretim ve sevkiyatı için en uygun steril koşulları sağlarken enerji tasarrufuyla birlikte esnek şartlar sunan robotlar, her aşamada kesintisiz operasyon imkanını mümkün kılıyor.
Doğal ürünlere olan ilginin her geçen gün arttığı günümüzde 750 milyar dolarlık bir hacme ulaşan kozmetik pazarından en büyük payı, güzellik ve cilt bakım ürünleri alıyor. Pazarda oluşan yüksek talep karşısında üretimin ve kalitenin daha da artırılmasında endüstriyel robotlar başrol oynuyor. Japonya merkezli CNC, robot ve makine üreticisi FANUC, rakipsiz teknolojiye sahip robotlarıyla kozmetik pazarının ihtiyaçlarını karşılamanın yanı sıra üretim şartlarını da iyileştiriyor.
Robota entegre kamera çözümüyle kozmetik üretimi daha esnek
Endüstriyel robotların sahip oldukları koruma sınıfları sayesinde steril çalışma ortamı gerektiren kozmetik üretiminde temiz bir çalışma ortamı yarattığını vurgulayan FANUC Türkiye Genel Müdürü Teoman Alper Yiğit, “Dünyada yaklaşık 750 milyar dolara ulaşan kozmetik sektörünün büyüklüğü, Türkiye’de ise yaklaşık 15 milyar dolar seviyesinde. Türkiye’de pazarın yüzde 80’ini kişisel bakım ürünleri, yüzde 20’sini ise makyaj ürünleri, parfümler ve diğer kozmetik ürünleri oluşturuyor. Böyle bir ortamda üretim safhasında endüstriyel robotların varlığı kritik önem taşıyor. Üretim alanındaki bu avantaj, bize önemli ölçüde enerji tasarrufu olarak geri dönüyor. Bunun yanı sıra robotlara entegre olarak çalışan kamera çözümleri de esnek üretim şartlarını sağlıyor. Üretimin her aşamasındaki bu teknolojik altyapı, birbiriyle haberleşen, kesintisiz iletişim kuran ve en verimli şekilde çalışan otomasyon çözümleri sunuyor” dedi.
Uzaktan erişim avantajıyla üretimde kesintisiz operasyon imkanı
Endüstriyel robotlarla kozmetik sektörünü enerji tasarrufu ve yüzde 100 verimlilikle tanıştırdıklarını Yiğit, örnek uygulamalarını şu şekilde aktardı: “Kozmetik sektöründe faaliyet gösteren bir müşterimizin fabrikasında robotlarımız ile full otomasyon konseptinde çalışan sistemlerimiz bulunuyor. Ürünlerin hızlıca birbiriyle haberleşmesini sağlayan sistemlerimiz sayesinde, devreye alma sırasında ve üretim esnasında kullanım kolaylıkları sunuyoruz. Üretimde ihtiyaç olan ürün çeşitliliği ve bunların ortak bir platformda farklı ekipmanlara ihtiyaç duymadan birbirleriyle haberleşmesini mümkün kılıyoruz. Aynı zamanda destek hizmeti de sağlıyoruz. Endüstri 4.0 sayesinde tüm sürece uzaktan erişebilen müşterimiz, üretim bantlarında kesintisiz operasyon imkanı tanıyoruz. Yazılım varyasyonlarının çeşitliliği sayesinde de üretimin her adımında esneklik sağlıyoruz.”
Endüstriyel robotlar üretimde verimliliğin anahtarı
Kozmetik sektörünün günümüzdeki robotlaşma yatırımlarına dair de bir değerlendirmede bulunan Yiğit, “Diğer birçok sektörde olduğu gibi kozmetik endüstrisinde de endüstriyel robotlar ile birlikte kolaboratif robotların kullanımı gitgide artıyor. Bu da hassas ve esnek üretim imkanı sağlayarak üretim yapan firmaları yeni dünya düzeninde bir adım öne çıkarıyor. Geniş robot seçeneklerimiz ve uygulamalarımızın yanı sıra yüzde 100 elektrikli plastik enjeksiyon makinemiz ROBOSHOT, kozmetik ürünlerinde farkını ortaya koyuyor. Üretimin en büyük sorunlarından olan kalite bozulması olmadan standart üretime olanak sağlayan robotlar ile Endüstri 4.0'a uyumlu hale gelen üretim parkurları düşük satın alma, kurulum ve işletme maliyetleri gibi avantajlarıyla öne çıkıyor. Endüstriyel robotlar, al bırak, makine yükleme boşaltma gibi birçok farklı uygulamada doğruluk, hassasiyet, kolay kurulum ve hızlı entegrasyon sayesinde üretimde verimliliğin anahtarı haline geldi” ifadelerini kullandı.
