Sabri Ülker Vakfı’nın düzenlediği 5. Beslenme ve Sağlık İletişimi Konferansı pandemi sürecinde sağlık iletişimi temasıyla gerçekleşti. Sabri Ülker Vakfı’nın sağlık ve beslenme alanlarında toplumla bilimsel bilginin paylaşılmasını hedefleyen projelerinden biri olan Beslenme ve Sağlık İletişimi uluslararası ölçekte bir konferansla gerçekleşti. Küresel sağlık krizi olarak dünyanın gündemine yerleşen pandemi sürecinde sağlık haberciliği uzman isimlerce ele alındı.
Toplum sağlığının geleceğine katkı sağlama, toplumun her kesimine beslenme, gıda, sağlıklı yaşam konularında güvenilir kaynaklardan elde edilmiş doğru ve güncel bilgiyi ulaştırmak hedefiyle sürdürülebilir projelere hayat veren Sabri Ülker Vakfı Beslenme ve Sağlık İletişimi Konferansı’nın 5’incisini uluslararası ölçekte gerçekleştirdi.

Pandemi Çağında Sağlık İletişimi temasıyla gerçekleşen konferansta Türkiye’den ve dünyadan alanında uzman isimler pandemi sürecinde sağlık haberciliğini tüm detaylarıyla masaya yatırdı.
İletişim Bilimleri Enstitüsü Başkanı Prof. Ali Atıf Bir’in moderatörlüğünde online olarak gerçekleşen konferans, Sabri Ülker Vakfı Başkanı Talat İçöz’ün açılış konuşmasıyla başladı. İçöz’ün ardından yayına bağlanan Sabri Ülker Vakfı Genel Müdürü Begüm Mutuş konferansa katılan yerli ve yabancı konukların isimlerini paylaşarak katkıları için teşekkür etti.
Konferansın ilk konuğu Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi, Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı ve Aşı Enstitüsü Müdürü Prof. Serhat Ünal konuşmasında geçmişten bugüne dünya genelinde yaşanan ve farklı şekillerde ortaya çıkan pandemi vakalarını ve vakalara yönelik alınan önlemlere değindi.
Değişen yaşam şartların Covid-19 pandemisini daha sarsıcı boyutlarda yaşamamıza neden olduğunu söyleyen Ünal, küresel ısınma, nüfus artışı, doğanın ve kaynakların tahribatı ve vahşi yaşamla iç içe yaşam gibi birçok etkinin pandemiyi küresel boyutlarda riskli hale getirdiğini paylaştı.
Yeni varyantların salgının doğası gereği mutlaka devam edeceğini ve alınacak önlemlerin başında yine aşı, maske, mesafe ve hijyenin gelmesi gerektiğine vurgu yapan Ünal: “Pandemi sürecini tamamen ortadan kaldıracak tek şey yapılan aşı uygulamalarının tüm dünyada tamamlanarak toplumsal bağışıklığın yaratılmasıdır.” dedi.
Prof. Serhat Ünal’dan sonra yayına bağlanan Galatasaray Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Ali Ergur Covid-19’un ilk küresel sağlık krizi oluşuna değindi.
Prof. Ergur: “Tarih boyunca yaşanan birçok salgın ciddi kayıplara rağmen sınırlı bir alanda yaşanmışken Covid-19 patojeni yayılım hızı en yüksek salgın olarak tüm dünyayı etkisi altına almıştır.
O yüzden de Covid-19, ilk küresel sağlık krizi ve salgındır,” diyerek salgının sağlık boyutu dışında yaşanan sosyolojik etkilerini de anlattı. Prof. Ergur: “Bireyselcilik anlayışı Covid-19 salgınıyla tamamen yıkılarak sınıfsal farkları eşitlemiştir.
Salgın öncesi toplumlarda hakim olan tüketim çılgınlığı ve doğanın tüketilmesine yönelik adımların yanlışlığı insanoğluna büyük bir bedel ödetmiştir.” dedi.
Sürecin tıbbi mücadeleden çıkarak toplum mücadelesine dönüştüğünün altını çizen Ergur: “Tüm değerlerin çarpıştığı bu süreçte yaşanan değişim ve kırılma toplumları somut üretime ve birlikte hareket etmeye yöneltmelidir.” şeklinde konuştu.