4. Global GastroEkonomi Zirvesi’nde alanlarında yetkin isimler, gastronomiyi farklı disiplinlerle ele alarak bilgilerini katılımcılara aktardı.
Turizm Restoran Yatırımcıları ve Gastronomi İşletmeleri Derneği (TURYİD) tarafından düzenlenen 4. Global GastroEkonomi Zirvesi, Türkiye ve dünya gastronomisine ışık tuttu. Açılışını Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ve TURYİD Yönetim Kurulu Başkanı Kaya Demirer’in yaptığı 4. Global GastroEkonomi Zirvesi’nde Türkiye ve dünyadan alanlarında önemli ve yetkin isimler, gastronomiyi farklı disiplinlerle ele alarak deneyimlerini ve bilgilerini paylaştılar.
TURYİD tarafından organize edilen, “4. Global GastroEkonomi Zirvesi” 23 Mayıs’ta Atatürk Kültür Merkezi’nde (AKM) gerçekleşti. Toplumsal sanat için tasarlanan kültür merkezi AKM ise zirve ile birlikte kapılarını ilk kez gastronomi dünyasına açtı. TURYİD Yönetim Kurulu Başkanı Kaya Demirer ve TURYİD Zirve Komitesi Başkanı Ebru Koralı’nın ev sahipliğiyle düzenlenen zirveye, Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, gastronomi sektörünün temsilcileri, Türkiye'den ve dünyadan çok sayıda akademisyen, sanatçı, basın mensubu ve TURYİD üyeleri katıldı.
“Gastronomi ekonomi için güçlü bir kaldıraç”
TURYİD Yönetim Kurulu Başkanı Kaya Demirer 4. Global GastroEkonomi Zirvesi’nin açılışını yaparken şöyle konuştu:
“Ülkemiz, tarımsal üretimi, tarımsal ticareti ve gastronomisi ile dünyada çok özel bir yere sahip. Tarımsal üretim ve gastronomi, bu topraklar üzerinde yüzyıllardır devam ediyor. Tarımdan başlamak zorundayız. Michelin yıldızlı şeflerimize hak ettikleri ham maddeyi vermeliyiz. İyi tarım olmadan iyi bir gastronomi mümkün değil. Restoran ihracatı potansiyel olarak ülke tanıtımlarının günümüzde en güçlü bileşeni.
Türk girişimcilerin marka restoranları sayesinde "Türk Malı" ürün ve hizmet kalitesi dünya ile buluşuyor. Bilindiğiniz üzere Ticaret Bakanlığı'mız yerli üretimin desteklenmesine yönelik çalışmalar kapsamında, Türkiye'nin yerel değerlerinin ve coğrafi işaretli ürünlerinin tanınırlığının artırılması, bu ürünlerin markalaşmasının sağlanması ve piyasada daha fazla pazar payına sahip olması ile bu ürünleri üreten küçük yerel üreticilerin pazara girişinin kolaylaştırılmasını hedefleyen ‘Marka’ ve ‘Turquality’ programlarını hayata geçirdi. Bunun desteklenmesi ülkemiz turizmi ve gastronomisi açısından büyük önem taşıyor."
[caption id="attachment_161238" align="aligncenter" width="1500"]
Mehmet Nuri Ersoy[/caption]
“Türkiye’nin yeri sağlamlaşıyor”
Zirvede, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy da bir konuşma yaptı: "Türkiye olarak sunduğumuz eşsiz gastronomi deneyimleriyle dünya çapında fark yaratıyoruz. Dünyada 'Gastrocity' olarak da adlandırılan Londra, Paris, New York gibi büyük metropollerde olduğu gibi 'fine dining' amacıyla Türkiye’ye gelinebileceğini anlatmak istiyoruz. Michelin Guide’ın ülkemizin yeme-içme sektörüne gösterdiği ilgi, Türkiye’nin gastronomi turizminde ön sıralardaki yerini sağlamlaştırmaya başladığının göstergesidir. Yeme-içme sektörümüz, Michelin Guide’dan aldığı bu destekle global gastronomi turizmi hareketliliğinden hak ettiği payı almış; İstanbul, İzmir ve Bodrum marka değerlerini sağlamlaştırmıştır.”
Gezegenin geleceği için Mavi Ekonomi
Akdeniz Koruma Derneği Kurucusu Zafer Kızılkaya ise Mavi Ekonomi başlıklı konuşmasında, sürdürülebilir denizciliğin önemine vurgu yaptı. Kızılkaya gezegenin geleceği için Mavi Ekonomi'nin şart olduğunu belirterek, veriler paylaştı.
Kızılkaya "Eğer okyanuslar tek başına bir devlet olsaydı 2,5 katriyonluk yıllık geliriyle dünyanın en büyük birinci ülkesi olurdu. Bizler çiftçi olmadan önce denizciydik. Akdenizin yüzde 6.1'i korunuyor, kağıt üstünde. Gerçek anlamda korunan yüzde 0.06. Bir denizin sağlık göstergesi metrekaredeki balık sayısı. 2027’de neredeyse Akdeniz’de bütün balıkların yüzde 30’u istilacı türler olacak. Pinna nobilis’in nesli Akdeniz’de tükendi" diye konuştu.
Türk gastronomisi için yeni fırsatlar
Türkiye Gastronomi Turizminde Küresel Fırsatlar için Mutfak Turizmi Kurucusu & World Food Travel Association Kurucu & CEO'su Erik Wolf "Gastronomide Küresel Fırsatlar" oturumunda, ülkelerin gastronomiye bakış açılarına ilişkin yenilikçi fikirler sundu.
Wolf, "Turizm pazarlama bütçeleri daha çok doğa veya gurme yemeklere harcanır, oysa bu gelir getirmez. Kendi mutfağınıza inanmalısınız. Otantik yemekler yükselen bir trend. Türk mutfağının dünya sahnesindeki algısını değiştirmek için kurumlarla lobi yapmalı ve yenilikçi olmalısınız.
Türk mutfağı için büyük fırsat, Akdeniz diyetinin yaygınlaşması. Restoranlar, otantik mutfağını tanıtmaya odaklanmalı ve Türk yemeklerinin benzersiz lezzetlerini ve malzemelerini sergilemelidir. Türk mutfağının sağlık faydalarını ve kültürel önemini vurgulayarak, restoranlar daha geniş bir kitleyi çekebilir ve pazarda kendilerini farklılaştırabilirler” dedi.
"Tarım olmazsa gastronomi olmaz"
Yeni Çiftçi Platformu Kurucusu Emrah İnce de yaptığı sunumda, tarımsal üretimin gastronomideki önemine değindi. İnce, "James C. Scott’ın dediği gibi devletleri tahıl yaratır. Tarıma sahip olmak beka meselesidir. Dünyada 2000 yılında 6,5 milyar ton tahıl üretildi. 2022’de 9,5 milyar tona çıktı bu oran. Toplamda dünyada tarım ve gıdanın ekonomik büyüklüğü 20 trilyon dolar, bu da 20 Türkiye demek. Ölçek küçük demenin aslında bir karşılığı yok dünyada. Dünya bizden daha küçük ortalamayla çalışıyor.
Tarım olmazsa gastronomi olmaz. Gastronomi olmadığı zaman da bir ekonomik değeri olmaz. Dünyada üretilen kahvenin değeri kahve çekirdeği olarak 25-30 milyar dolar bandında. Oysa ki, kahve ürünlerinin yarattığı değer 500 milyar dolar bandında. Bir ürünün önce tarımsal olarak üretilmesi gerekiyor ki, ondan sonra gastrosu ve ekonomisi olsun" dedi.
4.Global GastroEkonomi Zirvesi, İstanbul başta olmak üzere tüm Türkiye’den ve de yurt dışından ilgiyle takip edildi.